Sayfalar

23 Mayıs 2009 Cumartesi

Ne Kadar Bilirsen Bilene Danış

Ne kadar bilirsen bilene danış
Danışan dağları aşar mı aşar
Danışmadan yola düşse bir kişi
Yorulup yollarda şaşar mı şaşar

Uzak ol cahilden kamile yakın
Sözümde mana yok darılma sakın
Hasmın karıncaysa merdane takın
Ummadığın taş başa düşer mi düşer

Altından bir pula olur mu kail
Konuş ki ehl ile olasın ehil
Konuşma cahille olursun cahil
Kişi itibardan düşer mi düşer

Abdal Pir Sultan'ım böyle mi olur
Herkes ettiğini elbette bulur
Alıcı kuşların ömrü az olur
Akbaba zararsız yaşar mı yaşar


Pir Sultan Abdal

Katipler Oturmuş Derdimi Yazar

Katipler oturmuş derdimi yazar
Dem bir gelir geçer devran eylenmez
Felek vurdu yıktı burç hisarını
Yel eser savurur harman eylenmez

Bu dünya dediğin bir sınık yaydır
Evveli toy düğün ahiri vaydır
Dört kapılı ulu hoş bir saraydır
Konan göçer imiş kalan eylenmez

Yüreğimde vardır aşk ile yara
Varayım tabibe bulayım çare
Fırsat elde iken gel uy katara
Senin için yolda kervan eylenmez

Abdal Pir Sultan'ım keremler kani
Nereden geliyor canımın canı
Sensin bu gönlümün şahı sultanı
Sensiz bu cesette bu can eylenmez


Pir Sultan Abdal

22 Mayıs 2009 Cuma

Turnanın

Alay alay olmuş gelen turnalar
Kanadı var kolları var turnanın
Silkinip uçamaz menzil görenler
Gökyüzünde yolları var turnanın

Silkinip uçar da kanadın çatar
Seçer kılavuzlar önüne katar
Hasan Hüseyin'in sema'ın tutar
Kerbela'da mekanı var turnanın

Sesleri naziktir methi okunur
Avazı bağrımı deler dokunur
Yalabık yalabık tüyler takınır
Eğrim eğrim telleri var turnanın

Pir Sultan yardımcın yaradan olsun
Aşık olan aşık didarın bulsun
Arif olan anlar cahil ne bilsin
Her manadan dilleri var turnanın


Pir Sultan Abdal

21 Mayıs 2009 Perşembe

İmam Hüseyin

Türbesin üstünü nakşeylediler
Gel dinim imanım İmam Hüseyin
Seni dört köşeye baş eylediler

Gel dinim imanım İmam Hüseyin
Yetiş carımıza İmam Hüseyin

Muhammet Ali'nin çeşm-i çırağı
Erenler bağının bir gülü bağı
Ciğerler paresi gönül durağı

Gel dinim imanım İmam Hüseyin
Yetiş carımıza İmam Hüseyin

Akan sular gibi akasım gelmez
Şehrine girersem çıkasım gelmez
Cahilin yüzüne bakasım gelmez

Gel dinim imanım İmam Hüseyin
Yetiş carımıza İmam Hüseyin

Senin aşıkların yanar yakılır
On' ki İmam katarına katılır
Bunda münkirlere lanet okulur

Gel dinim imanım İmam Hüseyin
Yetiş carımıza İmam Hüseyin

Pir Sultan'ım eydür erenler nerde
Çalısız kayasız bir sahra yerde
Kerbela çölünde kandilde nurda

Gel dinim imanım İmam Hüseyin
Yetiş carımıza İmam Hüseyin


Pir Sultan Abdal

20 Mayıs 2009 Çarşamba

Gitti Kervanımız Ali'ye Doğru

Bir ulu kervandır hak kuyusunda
Gitti kervanımız Ali'ye doğru
Yeni de kurtulduk gamdan kederden

Gitti kervanımız Ali'ye doğru
Hünkar Hacı Bektaş Veli'ye doğru

Helallik vermedik kavim kardaşlar
Yandı yüreciğim ciğerim haşlar
Üç gün üç gecedir yağan yağışlar

Gitti kervanımız Ali'ye doğru
Hünkar Hacı Bektaş Veli'ye doğru

Pir Sultan Abdal'ım coşup gideriz
Düşüp aşk eline taşıp gideriz
Ayınan yıldızı aşıp gideriz

Gitti kervanımız Ali'ye doğru
Hünkar Hacı Bektaş Veli'ye doğru


Pir Sultan Abdal

19 Mayıs 2009 Salı

Mürüvvet Kerem Erenler

Bu yolun ilersi Hak'tır
Mürüvvet kerem erenler
Bu yoldan özge yol yoktur
Mürüvvet kerem erenler

Yolda nefis öldürmezler
Mürit düşse kaldırmazlar
Mürvet dese düşürmezler
Mürüvvet kerem erenler

Kur'an oldu delilimiz
Sırr'ı hakikat yolumuz
İmam Cafer'dir ulumuz
Mürüvvet kerem erenler

Pir Sultan'ım hale geldik
Hal içinde yola geldik
Mansur gibi dara geldik
Mürüvvet kerem erenler


Pir Sultan Abdal

18 Mayıs 2009 Pazartesi

Pir Sultan'ım Şu Dünyaya

Pir Sultan'ım şu dünyaya
Dolu geldim dolu benim
Bilmeyeneler bilsin beni
Ben Ali'yim Ali benim

Coşma deli gönlüm coşma
Coşup da kazandan taşma
Üçyüz altmış tane çeşme
Serçeşme'nin gönlü benim

Çarşılarda dolanırım
Ben Hakk'ım Hak'tan gelirim
On iki imam hak bilirim
Dedikleri deli benim

Kılıcın kırk arşın uzar
Münkirin kökünü kazar
Çarşı pazarlarda gezer
Dedikleri deli benim

Pir Sultan kapında kuldur
Bunu bilmek müşkül haldir
Ali'nin ihsanı boldur
Şah'ı Merdan kulu benim


Pir Sultan Abdal