Sayfalar

18 Eylül 2009 Cuma

Sultan Suyu

Sultan suyu gibi çağlayıp akma
Durulur gam yeme divane gönül
Er başında duman, dağ başında kış
Erilir gam yeme divane gönül

Bizden selam söylen dosta gidene
Yuf yalancıya da lanet nüdana
Bunca düşman ardımızdan yeltene
Yorulur gam yeme divane gönül

Şah-ı Merdan önümüzde klavuz
Yıkılır mı Hakk’ın yaptığı havuz
Üç günlük dünyada, her yahşi yavuz
Dirilir gam yeme divane gönül

Pir Sultan Abdal’ım, sırdan sırada
Bu iş böyle Oldu, kalsın burada
Cümlemizin yeltendiği murada
Erilir gam yeme divane gönül


Pir Sultan Abdal

16 Eylül 2009 Çarşamba

Sunam

Sabahtan cemalin seyran eyledim
Gönüller perişan elinden sunam
Nice bekleyeyim gurbet illerde
Hiç bilir yok mudur halinden sunam

Tıyg-ı gamzelerin müşk ü bü kokmaz
Yar ala gözlerin hışım ile bakmaz
Cemalin görene cennet gerekmez
Güneş midir doğdu yüzünlen sunam

Kemahlar giyinip zünhar bağlanmaz
Eser seher yeli teli ırganmaz
Sen gidelden deli gönül eğlenmez
Bir bergüzar versen telinden sunam

Sen seher yelisin gider gelmezsin
Gelirsen de bana baki kalmazsın
Seni uçuranlar murad almasın
Seni kim uçurdu gölünden sunam

Pir Sultan Abdal der cemalin güzel
Aradım bulamadım bir haber yazar
Şimdi senin ismin cenneti gezer
Kalma bizim için yolundan sunam


Pir Sultan Abdal

14 Eylül 2009 Pazartesi

Sürüye Saydılar Bizi

Uyur idik uyardılar
Diriye saydılar bizi
Koyun olduk, ses anladık
Sürüye saydılar bizi

Sürülüp kasabaya gittik
Kanarada mekan tuttuk
Didar defterine yettik
Ölüye saydılar bizi

Halimizi hal eyledik
Yolumuzu yol eyledik
Her çiçekten bal eyledik
Arıya saydılar bizi

Aşk defterine yazıldık
Pir divanına dizildik
Bal olduk, şerbet ezildik
Doluya saydılar bizi

Pir Sultan'ım Haydar şunda
Çok keramet var insanda
O cihanda, bu cihanda
Ali'ye saydılar bizi


Pir Sultan Abdal