Ne gezersin a yolcu sanki bir dertli gibi,
Yüzünde bir elem var, ıstırap verir gibi,
Kalbin mahsun, göz yaşlı, tıpkı bir deli gibi,
Sana deli demem ben, belki bir dertli gibi.
Hasta değilsin evet, neden ruhun mustarip?
Söyle a yolcu söyle, sen de mi oldun garip?
Vicdanın mı titriyor, neden ruhun mustarip?
Söyle a yolcu, söyle sen de mi oldun garip?
Bak semadan geçiyor bulutlar üzgün üzgün,
Sanki onlar da dertli, rengi kararmış süzgün,
Bir ilâhi kuvvet mi onları yapmış düzgün?
Şimdi onlar da olmuş semalara bir yolcu.
Ya o gelen kız, neden rengi solmuş, sararmış,
Sanki hüzün deryası, çünkü saçlar ağarmış,
O saçları okşayan nazik eller kararmış,
Bir de sen sor ona ki, sebep nedir a yolcu?
Belki felek göğsüne bir sille vurdu geçti,
Belki açan gülleri baharsız geldi geçti,
Belki omuzlarında baykuşlar öttü, geçti,
Derin hayale daldı düştü bu hale yolcu.
Yeter artık coştuğum bu hengâme içinde
Ne dolaplar çeviren var ellerin piçinde,
Kimi atar kahkaha, kimi hicran içinde,
Bu öyle bir yara ki, merhemi zordu yolcu.
Bak selviler şahlanmış, fakat çamlar eğilmiş,
Onlar da mı dertli ki, yoksa ki vecde gelmiş,
Şu ağaçlar altında kimler ne sofra germiş,
Akasyalar açarken buradan geçtin mi yolcu?
Yeşil, çamlar, caddeler, oparlörler, geyikler,
Hele güzel tavuslar, o da bizim peyıkler,
Ya o verem, frengi, felçli sakat yiğitler,
Anlatmakla biter mi sanki bu dert a yolcu.
Yüzünde bir elem var, ıstırap verir gibi,
Kalbin mahsun, göz yaşlı, tıpkı bir deli gibi,
Sana deli demem ben, belki bir dertli gibi.
Hasta değilsin evet, neden ruhun mustarip?
Söyle a yolcu söyle, sen de mi oldun garip?
Vicdanın mı titriyor, neden ruhun mustarip?
Söyle a yolcu, söyle sen de mi oldun garip?
Bak semadan geçiyor bulutlar üzgün üzgün,
Sanki onlar da dertli, rengi kararmış süzgün,
Bir ilâhi kuvvet mi onları yapmış düzgün?
Şimdi onlar da olmuş semalara bir yolcu.
Ya o gelen kız, neden rengi solmuş, sararmış,
Sanki hüzün deryası, çünkü saçlar ağarmış,
O saçları okşayan nazik eller kararmış,
Bir de sen sor ona ki, sebep nedir a yolcu?
Belki felek göğsüne bir sille vurdu geçti,
Belki açan gülleri baharsız geldi geçti,
Belki omuzlarında baykuşlar öttü, geçti,
Derin hayale daldı düştü bu hale yolcu.
Yeter artık coştuğum bu hengâme içinde
Ne dolaplar çeviren var ellerin piçinde,
Kimi atar kahkaha, kimi hicran içinde,
Bu öyle bir yara ki, merhemi zordu yolcu.
Bak selviler şahlanmış, fakat çamlar eğilmiş,
Onlar da mı dertli ki, yoksa ki vecde gelmiş,
Şu ağaçlar altında kimler ne sofra germiş,
Akasyalar açarken buradan geçtin mi yolcu?
Yeşil, çamlar, caddeler, oparlörler, geyikler,
Hele güzel tavuslar, o da bizim peyıkler,
Ya o verem, frengi, felçli sakat yiğitler,
Anlatmakla biter mi sanki bu dert a yolcu.
R…A…
Akıl Hastalarının Yazdıkları Şiirler, İnilti
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder