Şiir, Sadece: 2010-03-28

2 Nisan 2010 Cuma

Firdevs-i Ala

Firdevs-i Ala'da bir yanal elma
On sekiz bin ilmin nuru dediler
Muhammet Mustafa Haydar-i Kerrar
Hünkar Hacı Bektaş Veli dediler

Çocuktu mektebe babası götürdü
Elif be demeden mana yetürdü
Akıttı pınarı susam bitürdü
Hacısı hocası beli dediler

Pirim der ki Bektaşiyim Bektaşi
Size nasip veren ol nasıl kişi
Sıkar un ederdi örk gibi taşı
Budur cümlemizden ulu dediler

Derildi geldiler halfeler pirler
Bektaşi namında er yok dediler
Bize bir yeşil el nasip verdiler
Görünce tanırız eli dediler

Er isen darı çeç üstünde otur
Ulu kişi isen maksudun bitir
Senedin var ise senedin getir
N'edelim senetsiz eli dediler

Kimi inandı beli bes dedi
Kimi inanmadı senet istedi
Ol Şah'ım anlara elin gösterdi
Budur ol Şah'ımız Ali dediler

Evvel Ali idi sonra Vel'oldu
Yol erkan bir zaman batında kaldı
Urum ellerinden nameler geldi
Budur Hakk'ın doğru yolu dediler

Pir Sultan Abdal'ım Şah'ım velidir
Cihanı bürüyen anın nurudur
Şüphemiz yok Hak Muhammet Ali'dir
Bilmeyene Mülcem soyu dediler


Pir Sultan Abdal

31 Mart 2010 Çarşamba

Firdevs-i Ala İçinde

Tarikate ikrar verdim
Lanet Yezit'ten el yudum
Muhammet Ali'yi gördüm
Firdevs-i ala içinde

Allah bir Muhammet haktı
Rehberim kemendi taktı
Çekti pire teslim etti
Firdevs-i ala içinde

Pirden nasihatı aldım
Ben belimi bağlı gördüm
Kendimi Mirac'da buldum
Firdevs-i ala içinde

Ben kutlu postuma geçtim
Sekahüm şerbetin içtim
Ol saat kıl-kalden geçtim
Firdevs-i ala içinde

Didar defterine geçtim
Münkir münafıkı seçtim
Mezhebde Cafere düştüm
Firdevs-i ala içinde

Mehdi'ye vardır niyazım
İmamlara bağlı özüm
Şükür didar gördü gözüm
Firdevs-i ala içinde

Pir Sultan'ım dünya fani
Bizdedir Hakk'ın nişanı
Hakk'a kurban verdim canı
Firdevs-i ala içinde


Pir Sultan Abdal

29 Mart 2010 Pazartesi

Gafil Gezme Şaşkın

Gafil gezme şaşkın bir gün ölürsün
Yalan dünya senin olsa ne fayda
Akibet alırlar tatlı canın
Bülbül gibi dilin olsa ne fayda

Söylersin de söz içinde şaşmazsın
Helâli haramı yersin seçmezsin
Nasibin kesilir de sular içmezsin
Akar çaylar senin olsa ne fayda

Söylersin de el içinde sözün var
Yeler çalışırsın oğlun kızın var
Bu dünyada üç beş arşın bezin var
Bedestenler senin olsa ne fayda

Bir gün alır götürürler evinden
Hakk'ın kelâmını koyma dilinden
Kurtulaman Ezrail'in elinden
Dünya dolu malın olsa ne fayda

Pir Sultan Abdal'ım çıktık oturduk
Kaza lokmasını burda yetirdik
Dünya bizim diye çektik getirdik
Yalan dünya bizim olsa ne fayda


Pir Sultan Abdal