I
Bugün başlıyor asil çilesi,
Namus yüzünden on beş yıl giyen
Beşiktaşlı Ragıpın,
Bugün tuttu Adana’nın yolunu
İki çocuklu karisi;
Seyhan Bara kontratlı gidiyor.
Kaslar alindi, saçlar boyandı.
Roplar dikildi modaya uygun,
İki çocuk bırakıldı komşuya.
Nedir ki masrafı ikisinin,
Kazan ver postaya,
Altına döndü Çukurova'da başaklar
Parmaklığa dayamış alnını Ragıp'ım
Bekliyor karisini orta koğuşta
Olandan bitenden habersiz.
Bugün başlıyor asil çilesi,
Namus yüzünden on beş yıl giyen
Beşiktaşlı Ragıpın,
Bugün tuttu Adana’nın yolunu
İki çocuklu karisi;
Seyhan Bara kontratlı gidiyor.
Kaslar alindi, saçlar boyandı.
Roplar dikildi modaya uygun,
İki çocuk bırakıldı komşuya.
Nedir ki masrafı ikisinin,
Kazan ver postaya,
Altına döndü Çukurova'da başaklar
Parmaklığa dayamış alnını Ragıp'ım
Bekliyor karisini orta koğuşta
Olandan bitenden habersiz.
II
Öğretmeni tanımadan
Öğrendi polisi, jandarmayı,
Koltuğunda babasının çamaşır paketi
Köylü sigarası, üç paket,
Bu da kendi armağanı.
Ayıplasalar da mahallede yeridir
Böyle taşınmasını cezaevine,
Parmak kadar çocuğun.
Komşuya düşer dedikodusu elbet
Kitap yüzünden yatanın:
Böylesi hiç geçer mi gazeteye
Yıl 1944
Babasına bakarsan oralı değil,
Varsın diyor, su yolunda kirilsin
Bizim su testisi!
III
Gün görmüş oğlan şu Fikri,
Bilir nasıl karşılanır
3 numaradan Adalet.
Ne çıkar üstte yok, basta yoksa,
Konyalının ceketi yenicedir,
Temelin pabuçları biçimli.
Uğursuz derler Fatihlinin boyunbağına,
-Bir ayda üç hüküm yedi-
Böyle günde takılır elbet,
Açar çiçek gibi adamı.
Güler yüz, tatlı dil Fikrimden,
At elin, eyer emanet.
Öğretmeni tanımadan
Öğrendi polisi, jandarmayı,
Koltuğunda babasının çamaşır paketi
Köylü sigarası, üç paket,
Bu da kendi armağanı.
Ayıplasalar da mahallede yeridir
Böyle taşınmasını cezaevine,
Parmak kadar çocuğun.
Komşuya düşer dedikodusu elbet
Kitap yüzünden yatanın:
Böylesi hiç geçer mi gazeteye
Yıl 1944
Babasına bakarsan oralı değil,
Varsın diyor, su yolunda kirilsin
Bizim su testisi!
III
Gün görmüş oğlan şu Fikri,
Bilir nasıl karşılanır
3 numaradan Adalet.
Ne çıkar üstte yok, basta yoksa,
Konyalının ceketi yenicedir,
Temelin pabuçları biçimli.
Uğursuz derler Fatihlinin boyunbağına,
-Bir ayda üç hüküm yedi-
Böyle günde takılır elbet,
Açar çiçek gibi adamı.
Güler yüz, tatlı dil Fikrimden,
At elin, eyer emanet.
IV
Üç kuruş, beş kuruş
Harçlık gelir dışardan,
Esten, dosttan, akrabadan.
Yalnız Necati içerden çıkarır
Genç karisinin ekmek parasını.
Kalmadı elde avuçta,
Buraya düştü düşeli,
Bir gençliği kaldı para eder.
Söyle her ziyaret sonu
Beş liracık sıkıştırır eline;
Her seferinde mahcup,
Her seferinde kendinden iğrenir.
Üç kuruş, beş kuruş
Harçlık gelir dışardan,
Esten, dosttan, akrabadan.
Yalnız Necati içerden çıkarır
Genç karisinin ekmek parasını.
Kalmadı elde avuçta,
Buraya düştü düşeli,
Bir gençliği kaldı para eder.
Söyle her ziyaret sonu
Beş liracık sıkıştırır eline;
Her seferinde mahcup,
Her seferinde kendinden iğrenir.
V
Ters yüzüne çevirdiler kapıdan
Tütündeki Seviyeyi.
Sarılacak kocasının boynuna
Neler anlatacaktı, neler!
Simdi düşünüyor kara, kara:
'İhtilattan men'de ne demek?
Gitti havaya gündelik,
Bir de gelip görememek!
Ters yüzüne çevirdiler kapıdan
Tütündeki Seviyeyi.
Sarılacak kocasının boynuna
Neler anlatacaktı, neler!
Simdi düşünüyor kara, kara:
'İhtilattan men'de ne demek?
Gitti havaya gündelik,
Bir de gelip görememek!
Rıfat Ilgaz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder