Sayfalar

16 Mart 2011 Çarşamba

Gazel LII

Fâ'ilâtün/Fâ'ilâtün/Fâ'ilâtün/Fâ'ilün


1. Hîç sünbül sünbül-i zülfün kimi müşgin degül 
    Nâfe-i Çin'i saçım tek dirler amma çin degül

2. Var gül berginde hem el-hak nezâket birle reng 
    Lîk can-perver leb-i la'lün kimi şirin degül

3. Mihrban dirler seni ağyara likin men ana 
    Bâver itmen kim sana mihr eylemek âyin degül

4. Hûblar mihrâb-ı ebrûsma kılmazsan sücûd 
    Dînüni döndergil ey zâhid ki yahşi din degül

5. Tâ Fuzûli kamet ü ruhsâruna virmiş gönül 
    Mâil-i serv ü hevâ-hâh-ı gül ü nesrin degül


Fuzuli
1. Hiçbir sünbül senin saçının sünbülü gibi misk kokulu değil­dir. Çin miskini senin saçına benzer derler ama seninki gibi kıvrım kıv­rım değildir.

Sünbül kokusu, rengi ve şekli dolayısıyle saça benzetilir, Misk de kokusu, rengi ve şekli dolayısıyle saça ve bene benzetilir. Eskiden koku maddesi olarak kullanılan misk, ahunun göbeğinden çıkardan kuruyup siyahlaşmış kandır. Şekli yuvarlak ve kıvrıktır. Nafe göbek demektir. ! Misk göbekten çıkarıldığı için mecaz-ı mürsel yoluyla göbek denerek içinden çıkarılan misk kastedilmiştir. Çin «ülke» ile çin «kıvrım» cinas­lıdır. Çin kelimesi Türkçedeki doğru anlamı da kastedilerek tevriyeli v kullanılmıştır.

2. Doğrusu gül yaprağında da incelik ile renk vardır. Lâkin se­nin cana can katan la'l renkli dudağın gibi tatlı değildir.

Can-perver, can besleyen, can besleyici anlamında birleşik sofat (vasf-ı terkibi) tır. Türkçede canı besleyen, cana can katan demektir. 3. Senin hakkında başkalarına karşı şefkatlidir, derler; Lâkin ben buna inanmam. Çünkü muhabbet göstermek senin âdetin değildir.

Mihriban (şefkatli), mihr (sevgi ve güneş) kelimelerinde iştikak sanatı vardır.

4. Ey zahit! Güzellerin kaşının mihrabına secde etmiyorsun. Bu güzel! bir din değil, gel dinini değiştir.

Kaş kavisli olması dolayısıyle mihraba benzetilmiştir. Sofu, gü­zellerin Tanrının Cemal sıfatının bir tecellîsi olduğunu kabul etmediği için Fuzûli ona dinin güzel değil, değiştir diyor.

5. Fuzûlî, boyuna ve yüzüne gönül verdiğinden beri, serviyi is­temez, gülü ve nesrini arzu etmez.
Kamet (boy) ile servi, ruhsar (yüz) ile gül ve nesrin arasında ben­zetme ilgisi kurularak leff ü neşr sanatı yapılmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder