Sayfalar

15 Mart 2011 Salı

Gazel XL

Fâ'ilâtün/Fâ'ilâtün/Fâ'ilâtün/Fâ'ilün


1. Âlem oldı şâd senden men esîr-i gam henüz 
    Âlem itdi terk-i gam mende gam-ı âlem henüz

2. Can bağışlardı lebün izhâr-ı güf târ eyleyüp 
    Urmadm îsî lebi cân-bahşlıkdan dem henüz

3. Secdegâh itmişdi ışk ehli kaşun mihrabını 
    Kılmadın hayl-i melâ'ik secde-i Âdem henüz

4. Cana derdün cisme peykânun revân itmişdi hükm 
    Cism ile cân irtibatı olmadm muhkem henüz

5. Eşk sarf eyler felekden kâm hâsıl kılmağa 
    Bu güher kadrini bilmez dîde-i pür-nem henüz

6. Perde-i çeşmüm makam itmişdi bir tersâ-beçe 
    Olmadın mehd-i Mesîhâ dâmen-i Meryem henüz

7. Ey Fuzûlî eyledi her derde derman ol tabîb 
    Bir menüm zahmumdur ancak bulmayan merhem henüz


Fuzuli

1. Sen bütün âlemi sevindirdin. Ben ise henüz senin gamının esiriyim. Herkes gamdan kurtuldu, bende hâlâ dünyanın gamı var.

2. İsa'nın dudağı henüz can bağışlayıcıliktan dem vurmadan se­nin dudağın konuşup can bağışlardı.

İsa'nın nefesi ile ölüleri diriltmesine telmih vardır. Dem vurmak deyimindeki dem kelimesi nefes anlamına da geldiğinden tevriyeli kul­lanılmıştır. Burada sevgili Tann'dır.

3. Melekler henüz Âdem'e secde etmeden aşıklar senin kaşının mihrabına secde etmişlerdi.

Tanrı ilk insan Âdem'i topraktan yarattığında bütün melekler Âdem'e secde etmiş, yalnız âteşten yaratılmış olan şeytan secde etme­miştir. Beyitte açıklardaki aşkın ezelî olduğu anlatılıyor.

4. Can ile beden henüz birbirine iyice bağlanmadan cana derdin, vücuda da oklarının temreni gelip hükmetti.

5. Yaşla dolu göz, (döktüğü) gözyaşı incisinin değerini henüz bilmez, onu felekten murat almak için harcar.

6. Meryem'in eteği henüz Mesiha'ya beşik olmadan bir Hıristiyan çocuğu gözümün perdesinde yer edinmişti.

Müslümanlıkta şarap haram olduğu için eskiden meyhaneler Hı­ristiyan (tersa) veya ateşe tapan (mecusî, muğ) kimseler işletirlerdi Meyhanede şarap dağıtan çocuğa tersa-beççe veya muğ-beççe denir. Tasavvufta ilâhî ilham demektir. Beyitte Meryem, İsa, tersa kelimeie riyle müraat-ı nazir sanatı yapılmıştır. Bu beyitte de Fuzûlî, aşkının ezeli olduğunu söylüyor.

7. Ey Fuzûlî! O doktor her derde derman buldu. Ancak bir be­nim yaram hâlâ merhem bulmadı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder