Mefâ'îlün/Mefâ'îlün/Mefâ'îlün/Mefâ'îlün
1. Olur ruhsâruna gün la'Iüne gül-berg-i ter âşık
1. Olur ruhsâruna gün la'Iüne gül-berg-i ter âşık
Sana eksük degül gökden iner yirden biter âşık
2. Mana maksûd terk-i ışk idi veh kim meni hüsnün
2. Mana maksûd terk-i ışk idi veh kim meni hüsnün
Olup gün günden efzûn kıldı gün günden beter âşık
3. Temâşâ-yı cemâlünden nazar ehlini men' itme
3. Temâşâ-yı cemâlünden nazar ehlini men' itme
Ne sûd ol hûb yüzden kim ana kılmaz nazar âşık
4. Çemende pây-bûsundan olupdur sebzeler hurrem
4. Çemende pây-bûsundan olupdur sebzeler hurrem
Hemân bir sebzece olmağa âlemde yeter âşık
5. Kılursın bin ciğer kan her yana bahdukca ey zâlim
5. Kılursın bin ciğer kan her yana bahdukca ey zâlim
Ne bahmakdur bu her dem handan alsun bir ciğer âşık
6. Kırarsın ehl-i ışkı dutalum kimse elün dutmaz
6. Kırarsın ehl-i ışkı dutalum kimse elün dutmaz
Ne işdür bu gerekmez mi sana ey sîm-ber âşık
7. Ne pervane döyer bir şuleye ne şem' bir âha
7. Ne pervane döyer bir şuleye ne şem' bir âha
Fuzûlî sanma kim benzer sana âlemde her âşık
Fuzuli
1. Güneş yanağına, taze gül yaprağı da la'l gibi kırmızı dudağına âşık olur. Sana âşık eksik değildir, gökten iner, yerden biter.
«Gökten iner yerden biter» deyiminin mecaz anlamı senin âşığın hiç eksik olmaz demektir. Gökte bulunan güneşin ışığı yere indiği ve gül de yerde yetiştiği için kinaye sanatı yapılmıştır. Güneşin gökte olması, gülün yerden bitmesi dolayısıyle leff ü neşr sanatı vardır.
2. Maksadım aşkı terketmefcti. Ah! Güzelliğin günden güne artıp beni günden güne beter âşık etti.
3. Yüzünün güzelliğini seyredenleri engelleme. Âşığın bakmadığı üzel yüzden ne fayda gelir.
4. Çimenlikte otlar senin ayağını öpmekten sevinçlidir. Âşık (se-in ayağını öpmek için) dünyada öyle bir ot parçası kadar olmaya bile izidir.
5. Ey zalim! Her yana baktıkça bin ciğeri kan edersin. Bu nasıl bakmaktır? Âşık her an nereden bir ciğer alsın?
Ciğeri kan etmek bir deyim olup mecaz anlamı âşığa çok ıstırap vermekdir. Ciğer ıstıraptan eriyerek âşığın gözünden kanlı yaş halinde akar.
6. Âşıkları kırıp geçiliyorsun. Hiç kimsenin elini tutup seni engellemediğini farzedelim. Ey gümüş gibi beyaz göğüslü (güzel)! Bu na-su iştir, sana âşık gerekmez mi?
7. Ne pervane bir aleve, ne de mum bir aha dayanabilir. Fuzûli! Dünyadaki her âşık sana benzer sanma.
Pervane: Mum, lamba vb. yanarken ışığın etrafında uçan ufak kelebektir. Pervanenin muma âşık olduğu, sonunda mumun aşkıyla onun alevinde kendisini yakıp sevgilisi için canını verdiği Doğu edebiyatlarında bulunan allegorik bir aşk hikâyesidir. Mumun aha dayanamaması üflenince sönmesinden kinayedir.
«Gökten iner yerden biter» deyiminin mecaz anlamı senin âşığın hiç eksik olmaz demektir. Gökte bulunan güneşin ışığı yere indiği ve gül de yerde yetiştiği için kinaye sanatı yapılmıştır. Güneşin gökte olması, gülün yerden bitmesi dolayısıyle leff ü neşr sanatı vardır.
2. Maksadım aşkı terketmefcti. Ah! Güzelliğin günden güne artıp beni günden güne beter âşık etti.
3. Yüzünün güzelliğini seyredenleri engelleme. Âşığın bakmadığı üzel yüzden ne fayda gelir.
4. Çimenlikte otlar senin ayağını öpmekten sevinçlidir. Âşık (se-in ayağını öpmek için) dünyada öyle bir ot parçası kadar olmaya bile izidir.
5. Ey zalim! Her yana baktıkça bin ciğeri kan edersin. Bu nasıl bakmaktır? Âşık her an nereden bir ciğer alsın?
Ciğeri kan etmek bir deyim olup mecaz anlamı âşığa çok ıstırap vermekdir. Ciğer ıstıraptan eriyerek âşığın gözünden kanlı yaş halinde akar.
6. Âşıkları kırıp geçiliyorsun. Hiç kimsenin elini tutup seni engellemediğini farzedelim. Ey gümüş gibi beyaz göğüslü (güzel)! Bu na-su iştir, sana âşık gerekmez mi?
7. Ne pervane bir aleve, ne de mum bir aha dayanabilir. Fuzûli! Dünyadaki her âşık sana benzer sanma.
Pervane: Mum, lamba vb. yanarken ışığın etrafında uçan ufak kelebektir. Pervanenin muma âşık olduğu, sonunda mumun aşkıyla onun alevinde kendisini yakıp sevgilisi için canını verdiği Doğu edebiyatlarında bulunan allegorik bir aşk hikâyesidir. Mumun aha dayanamaması üflenince sönmesinden kinayedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder