Mef'ûlü/Mefâ'ÎIü/Mefâ'îlü/Fa'ûKkı
1. Ey gül ne aceb silsile-i müşg-i terün var
Ve y serv ne hoş cân alıcı işvelerim var
2. Acıtdı meni acı sözün tünd nigâhun
2. Acıtdı meni acı sözün tünd nigâhun
Ey nahl-i melâhat ne aceb telh berün var
3. Peykânları ile doludur çeşm-i pür-âbum
3. Peykânları ile doludur çeşm-i pür-âbum
Ey bahr sağınma senün ancak güherün var
4. Ol seng-dile nâle-i zârun eser itmiş
4. Ol seng-dile nâle-i zârun eser itmiş
Ey dil sana bu zevk yeter tâ eserin var
5. Işk içre gönül düne ki men bî-hodem ancak
5. Işk içre gönül düne ki men bî-hodem ancak
Ey gafil özünden senün ancak haberün var
6. Çoh bahduguna gamze ilen bağrın üzersen
6. Çoh bahduguna gamze ilen bağrın üzersen
Her kime ki banmazsan anunla nazaran var
7. Işk ehline ol mâh Fuzûli nazar itmiş
7. Işk ehline ol mâh Fuzûli nazar itmiş
Sen hem özüni göster eğer bir hünerim var
Fuzuli
1. Ey gül (sevgili)! Ne acayip (hayret verici) taze misk kokulu zincirin (saçın) var. Ve ey servi (sevgili)! Ne hoş can alıcı işvelerin var.
Sevgilinin yüzü güle, boyu serviye benzetildiğinden gül ve serv kelimeleri açık istiare yoluyla sevgili yerine kullanılmıştır.
2. Acı sözün, sert bakışın bana elem verdi. Ey güzellik fidanı! Ne belâlı acı meyven var.
Birini acıtmak: Birini üzmek, acı vermek.
3. Yaş dolu gözüm sevgilinin attığı okların temrenleriyle doludur. Ey deniz! Sadece senin incin var zannetme.
4. Ağlayıp inlemen o taş yürekliye (sevgili) tesir etmiş. Ey gönül! İnleme gibi bir eserin var oldukça sana bu zevk yeter.
5. Gönül, aşk içinde yalnız ben kendimden geçtim deme. Ey gafil! Ancak senin kendinden haberin var (başkalarının durumunu ne bileceksin).
6. Yan bakışınla (gamze) baktığın çok kimsenin bağrını parçalarsın. Her kime bakmazsan ona iyilik ediyorsun demektir.
Birinin bağrını üzmek: Bağrını parçalamak, içini üzmek.
Sevgilinin yüzü güle, boyu serviye benzetildiğinden gül ve serv kelimeleri açık istiare yoluyla sevgili yerine kullanılmıştır.
2. Acı sözün, sert bakışın bana elem verdi. Ey güzellik fidanı! Ne belâlı acı meyven var.
Birini acıtmak: Birini üzmek, acı vermek.
3. Yaş dolu gözüm sevgilinin attığı okların temrenleriyle doludur. Ey deniz! Sadece senin incin var zannetme.
4. Ağlayıp inlemen o taş yürekliye (sevgili) tesir etmiş. Ey gönül! İnleme gibi bir eserin var oldukça sana bu zevk yeter.
5. Gönül, aşk içinde yalnız ben kendimden geçtim deme. Ey gafil! Ancak senin kendinden haberin var (başkalarının durumunu ne bileceksin).
6. Yan bakışınla (gamze) baktığın çok kimsenin bağrını parçalarsın. Her kime bakmazsan ona iyilik ediyorsun demektir.
Birinin bağrını üzmek: Bağrını parçalamak, içini üzmek.
7. Fuzûlî, o ay yüzlü sevgili aşıklara bakıp teveccüh göstermiş. Eğer bir hünerin varsa, sen de kendini göster.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder