Fâ'ilâtün/Fâ'ilâtün/Fâ'ilâtün/Fâ'ilün
1. Ham kad ile ağlaram ol turra-i tarrârsuz
7. Fuzûlî sofuluktan vazgeçmez, iki yüzlülüğü bırakmaz Çok nasihat verdim dinlemiyor arsızdır, arsız (utanması yok).
1. Ham kad ile ağlaram ol turra-i tarrârsuz
Gerçi dirler çengden çıhmaz terennüm târsuz
2. Sîne-i çâkümden eksük itme tir-i gamzeni
2. Sîne-i çâkümden eksük itme tir-i gamzeni
Ey gül-i ra'nâ bilürsen kim gül olmaz hârsuz
3. Sahlamazdum nâvekün gözde belâsın çekmesem
3. Sahlamazdum nâvekün gözde belâsın çekmesem
Su virüp ol nahli beslerdüm mi olsa bârsuz
4. Yol azarsan zulmet-i hayretde ey dil vâkıf ol
4. Yol azarsan zulmet-i hayretde ey dil vâkıf ol
Zinhar ol kûya varma âh-ı âteş-bârsuz
5. Girye-i zar ile hoş-hâlem ki bahr-i ışkda
5. Girye-i zar ile hoş-hâlem ki bahr-i ışkda
Eşksüz göz bir sadefdür lü'Iü'-i şehvârsuz
6. Cana âzâr-ı hadengün hoş gelür ey kaşı yay
6. Cana âzâr-ı hadengün hoş gelür ey kaşı yay
Bir sifâriş kıl ki bizden ütmesün âzârsuz
7. Zühdden geçmez Fuzûlî eylemez terk-i rîyâ
7. Zühdden geçmez Fuzûlî eylemez terk-i rîyâ
Pend çoh virdüm eşitmez ârsuzdur ârsuz
Fuzuli
1. Alnındaki o gönül aldatıcı saçlar yanımda olmayınca bükülmüş boyumla ağlarım. Gerçi çengden (çalgı) tel olmadan terennüm çıkmaz derlerse de işte ben ağlayıp inliyorum.
Çeng, gövdesi eğri olup harp gibi dik tutularak çalman bir çalgı. Fuzûlî'nin bükülmüş boyu çengin gövdesi, sevgilinin saçı da telleridir. Leffü neşr sanatı yapılmıştır. Gözünden sicim gibi devamlı akan göz-yaşlarnın çengin tellerine benzetildiği de düşünülmelidir.
2. Parçalanmış göğsümden gamze (süzgün yan bakış) okunu eksik etme. Ey güzel gül bilirsin ki, dikensiz gül olmaz.
Parçalanmış göğüs güle, sevgilinin gamze oku da dikene benzetilmiştir. İkinci mısrada ata sözünün verilmesi irâd-ı meseldir.
3. Okunun belasını çekmesem onu gözde saklamazdım. O fidanı (bakış oku) meyve vermese su verip besler miydim?
Sevgilinin attığı oku gözden saklayarak gözyaşı suyu ile bir fidan gibi büyütür. Çünkü bu fidan şaire belâ meyvesi verdiği için memnundur.
4. Ey gönül! Gafil olma, hayret karanlığında yolunu şaşırırsın. Ateş saçan anın olmadan sakın o köye gitme, ateşli ahin yolunu aydınlatsın.
5. İnleyip ağlamaktan memnunum. Çünkü aşkta gözyaşı dökmeyen göz, içinde iri, kıymetli inci bulunmayan bir sadef gibidir.
6. Ey kaşı yay gibi olan sevgili! Okunun acısı cana hoş geliyor (hoşumuza gidiyor). Tenbüı et de bizi incitmeden geçip gitmesin.
Çeng, gövdesi eğri olup harp gibi dik tutularak çalman bir çalgı. Fuzûlî'nin bükülmüş boyu çengin gövdesi, sevgilinin saçı da telleridir. Leffü neşr sanatı yapılmıştır. Gözünden sicim gibi devamlı akan göz-yaşlarnın çengin tellerine benzetildiği de düşünülmelidir.
2. Parçalanmış göğsümden gamze (süzgün yan bakış) okunu eksik etme. Ey güzel gül bilirsin ki, dikensiz gül olmaz.
Parçalanmış göğüs güle, sevgilinin gamze oku da dikene benzetilmiştir. İkinci mısrada ata sözünün verilmesi irâd-ı meseldir.
3. Okunun belasını çekmesem onu gözde saklamazdım. O fidanı (bakış oku) meyve vermese su verip besler miydim?
Sevgilinin attığı oku gözden saklayarak gözyaşı suyu ile bir fidan gibi büyütür. Çünkü bu fidan şaire belâ meyvesi verdiği için memnundur.
4. Ey gönül! Gafil olma, hayret karanlığında yolunu şaşırırsın. Ateş saçan anın olmadan sakın o köye gitme, ateşli ahin yolunu aydınlatsın.
5. İnleyip ağlamaktan memnunum. Çünkü aşkta gözyaşı dökmeyen göz, içinde iri, kıymetli inci bulunmayan bir sadef gibidir.
6. Ey kaşı yay gibi olan sevgili! Okunun acısı cana hoş geliyor (hoşumuza gidiyor). Tenbüı et de bizi incitmeden geçip gitmesin.
7. Fuzûlî sofuluktan vazgeçmez, iki yüzlülüğü bırakmaz Çok nasihat verdim dinlemiyor arsızdır, arsız (utanması yok).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder