Sayfalar

10 Kasım 2011 Perşembe

Dörtlükler V

Şu testi de benim gibi biriydi; 
O da bir güzele vurgun, dertliydi. 
Kim bilir, belki boynundaki kulp da 
Bir sevgilinin bem beyaz eliydi. 

 
İnciyi isteyen dalgıç olacak; 
Varı yoğu dosta verip dalacak. 
Canı avucunda, nefesi göğsünde: 
Ayağı baş olacak, başı ayak 

 
Girme şu alçakların hizmetine: 
Konma sinek gibi pislik üstüne. 
İki günde bir somun ye, ne olur! 
Yüreğinin kanını iç de boyun eğme. 

 
Bir taş bulamazsın ki Doğu ovalarında 
Küfretmesin bana da, benim zamanıma da 
Yüz adım yürü bak, bir dertli insan görürsün: 
Bunalmış, otura kalmış yolun kenarında. 

 
Güneş attı göğe sabah kemendini: 
Aydınlık padişahı atına bindi. 
İçin! için! diye bağırdı dört yana 
Canım sabah şarabının  müezzini. 

 
Bu kadeh bir bedendir, cana gebe! 
Bir yasemindir, erguvana gebe! 
Hayır; yanlış; ne odur şarap ne bu: 
Bir sudur, bir su ki yangına gebe! 

 
Gökte bir öküz varmış, adı Pervin; 
Bir öküz de altındaymış yerin. 
Sen asıl iki öküz arasında 
Tepişmesine bak şu eşeklerin! 

 
Ne bilginler geldi, neler buldular! 
Mumlar gibi dünyaya ışık saldılar. 
Hangisi yarıp geçti bu karanlığı? 
Birer masal söyleyip uyuya kaldılar. 


Bir sır daha var, çözdüklerimizden başka! 
Bir ışık daha var, ışıklardan başka. 
Hiç bir yaptığınla yetinme, geç öteye: 
Bir şey daha var bütün yapıtlardan başka. 


Bir damla şarap ver Çin senin olsun; 
Bir yudumu bütün dinlerden üstün. 
Söyle, ne var dünyada şaraptan hoş? 
O acıya tatlılar feda olsun. 


Ömer HAYYAM

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder