Sayfalar

2 Mayıs 2012 Çarşamba

Almanya'dan Rapor

Öğrendiğimize göre, Almanya'da  
kahverengi veba günlerinde  
bir makine fabrikasının çatısında birdenbire  
bir kızıl bayrak dalgalandı Kasım rüzgarında,  
özgürlüğün yasadışı bayrağı!  
Sulu kar düştü gökten  
kasvetli Kasım ortasında,  
ayın yedisiydi ama,  
devrimin yıldönümü!  

Bakın hele! Kızıl bayrak!  

Avluda işçiler dinelmişler,  
gözlerine siper edip ellerini  
bakıyorlar çatıya  
buzlu rüzgara karşı.  

Birden kamyonlar geliyor  
"Fırtına Birlikleri"yle tıklım tıklım,  
ve sürüyorlar duvara doğru  
işçi tulumu giyen kim varsa,  
ve bağlıyorlar iplerle nasırlı yumrukları,  
ve sorgularından sonra  
dövülmüş insanlar çıkıyor barakalardan  
sendeleyerek, kanlar içinde.  
Adını söylememişti bir teki bile  
çatıya bayrağı çeken adamın.  

Böylece sürdüler gık demeyenleri.  
Geri kalanlar da paylarını aldılar yeterince.  
Ama ertesi gün yeniden dalgalandı  
makine fabrikasının çatısında  
proletaryanın kızıl bayrağı.  
Yeniden duyuldu ölü gibi sessiz kentte  
"Fırtına Birlikleri"nin ayak patırtıları.  
Avlularda görülmez oldu hiçbir erkek.  
Yalnız kadınlar, yüzleri taş gibi,  
bakıyorlar çatıya  
buzlu rüzgara karşı  
gözlerine siper edip ellerini.  

Ve başlıyor dayaklar bir kez daha.  
Sorgularda kadınların dedikleri hep şu:  
Bir yatak çarşafıdır o bayrak,  
içinde dün ölen birini taşıdık.  
Rengi yüzünden suçlayamazsınız bizi.  
Öldürülen adamın kanı bulanmıştır ona,  
rengi ondan kırmızı.
 
 
Bertolt Brecht

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder