Bir kar yağar, etraf aydınlanır,
Soluk, kaygan bir dünya. Yalnızlığın.
Sapanca'dan öteye Geyve'ye kadar,
Raylar pırıl pırıl, tren yılgın.
Ha bire üstümüze kar yağar,
Gittikçe büyür çılgınlığın!
Ellerin üşür, ellerin utanır,
Yüreğin sevgiyle dolu. Öyle sıcak!
Pencereden saçların uçuşur birden
Tren sarsılır gider koşarak.
Bulutlar geçer rüzgârla üstümüzden
Aşkımız gibi başlar bir sağanak.
Bu vefasız anılar unutulmaz, hatırlanır,
Arada yıl var. Aklımda düşünceler.
Nasıldı derim nasıldı gözleri
Nasıl bakar da aydınlığa, güler!
Yağan kar gibi beyaz elleri,
İnceden bir de türkü söyler.
Hey, bir daha nasıl yaşanır
O ele geçmez günler! Yok artık!
Ne öpüp okşamak ne bir şey
Ne içimizi dolduran bu sıcaklık!
Ali Püsküllüoğlu
Soluk, kaygan bir dünya. Yalnızlığın.
Sapanca'dan öteye Geyve'ye kadar,
Raylar pırıl pırıl, tren yılgın.
Ha bire üstümüze kar yağar,
Gittikçe büyür çılgınlığın!
Ellerin üşür, ellerin utanır,
Yüreğin sevgiyle dolu. Öyle sıcak!
Pencereden saçların uçuşur birden
Tren sarsılır gider koşarak.
Bulutlar geçer rüzgârla üstümüzden
Aşkımız gibi başlar bir sağanak.
Bu vefasız anılar unutulmaz, hatırlanır,
Arada yıl var. Aklımda düşünceler.
Nasıldı derim nasıldı gözleri
Nasıl bakar da aydınlığa, güler!
Yağan kar gibi beyaz elleri,
İnceden bir de türkü söyler.
Hey, bir daha nasıl yaşanır
O ele geçmez günler! Yok artık!
Ne öpüp okşamak ne bir şey
Ne içimizi dolduran bu sıcaklık!
Ali Püsküllüoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder