Sayfalar

9 Temmuz 2012 Pazartesi

Pire

Bak şimdi şu pireye; bak da gör işte,
Benden esirgediğin ne denli küçük bir şey.
Benim kanımı emmiş, sıra gelmiş seninkine;
İki kan karışmış bile şu anda bu pirede.
Sence de, ne günah sayılır bu, ne ayıp, değil mi;
Ne de kızlığın elden gitti yani şimdi?
Oysa şu pire, kur falan yapmadan alıyor alacağını,
Şişiyor işte zevkten, birleştirirken iki kanı.
Yazık ki, biz beceremedik bir türlü şu kadarını.

Ah yapma, kıyma üç cana birden bir pirede;
Evlenme bir yana, daha da öte geçtik biz o pirenin bedeninde.
Bu gördüğün pire hem sensin şimdi, hem benim,
Hem de zifaf yatağımız, nikâh mabedimiz bizim.
Ailelerimiz, ve sen, karşı çıksanız da, buluşmuşuz,
Bu kapkara canlı duvarlar arasına kapanmışız.
Âdettendir diye beni öldürmek isteyebilirsin ama,
Hiç değilse kendinin katili olma,
Üç cinayetle üç günahın vebalini alma.

Yaptın yapacağını zalim, lafı ağzıma tıkadın;
Zavallının kanıyla tırnağını kızıla boyadın.
Senden bir damla kan emmiş olmaktan öte,
Suçu var mı şu pirenin şimdi, söyle?
Ama, haklı çıkmanın gururu okunuyor yüzünde;
Diyorsun ki, ne sende halsizlik var, ne bende.
Çok doğru; korkuların ne kadar boşmuş anlamışsındır herhalde!
İşte, şu pirenin ölümü senin canından ne götürdüyse,
Kaybedeceğin onur da o kadar, bana "Evet," demekle.


John Donne

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder