“Tanrı elinden çıkmış nüshalar, o basit ruh”
Değişen ışıkların ve sesin düz dünyasına,
Işığa, karanlığa, kuruya yahut ıslağa, soğuğa yahut sıcağa;
Sandalyelerin ve masaların bacakları arasında kımıldayan,
Yükselen yahut düşen, öpüşlerle ve oyuncaklarla avuçlanan,
Cesurca büyüyen, korku yaratacak denli ani,
Kol ve dizin köşesine geri çekilen,
Güveninin tazelenmesine hevesli, Noel ağacının
Itırlı parlaklığında haz alan,
Rüzgârdaki keyif, günışığındaki ve denizdeki;
Yerdeki güneşli örüntüleri inceler
Ve gümüş bir tepsi etrafında koşan geyikleri;
Karıştırır gerçekle hayali,
İskambil kağıtlarıyla ve papazlarla ve kızlarla memnun,
Perilerin yaptıklarıyla ve hizmetçilerin dedikleriyle.
Gelişen ruhun ağır yükü
Kurcalar aklını ve gücendirir daha da, günden güne;
Haftadan haftaya, gücendirir ve daha da kurcalar aklını
Emir sıygaları “-dır ve görünür” ile
Ve belki ve belki değil, arzu ve hâkimiyet.
Yaşamanın acısı ve düşlerin ilacı
Kıvrılıp yığar küçük ruhu pencere makamına
Britannica Ansiklopedisi arkasında.
Zamanın elinden çıkan nüshalar o basit ruh
Kararsız ve bencil, biçimsiz, topal,
İleri gitmekten ve geri çekilmekten aciz,
Sıcak gerçeklikten, sunulan hayırdan korkarak,
Yadsıyarak kanın tacizlerini,
Kendi gölgelerinin gölgesi, kendi kasvetindeki hayalet,
Bırakarak tozlu bir odada kağıtları karmakarışık;
Komünyon ayininden sonra yaşar sessizliğinde ilk kez.
Dua et Guiterriez için, hızla ve güçle coşkun,
Boudin için, üflenmiş parçalara,
Büyük bir servet yapmış olan için,
Ve kendi yoluna koyulmuş olan için.
Dua et Floret için, porsukağaçları arasında ölmüş köpeğin yanında,
Bizim için dua et şimdi ve doğum saatimizde.
Değişen ışıkların ve sesin düz dünyasına,
Işığa, karanlığa, kuruya yahut ıslağa, soğuğa yahut sıcağa;
Sandalyelerin ve masaların bacakları arasında kımıldayan,
Yükselen yahut düşen, öpüşlerle ve oyuncaklarla avuçlanan,
Cesurca büyüyen, korku yaratacak denli ani,
Kol ve dizin köşesine geri çekilen,
Güveninin tazelenmesine hevesli, Noel ağacının
Itırlı parlaklığında haz alan,
Rüzgârdaki keyif, günışığındaki ve denizdeki;
Yerdeki güneşli örüntüleri inceler
Ve gümüş bir tepsi etrafında koşan geyikleri;
Karıştırır gerçekle hayali,
İskambil kağıtlarıyla ve papazlarla ve kızlarla memnun,
Perilerin yaptıklarıyla ve hizmetçilerin dedikleriyle.
Gelişen ruhun ağır yükü
Kurcalar aklını ve gücendirir daha da, günden güne;
Haftadan haftaya, gücendirir ve daha da kurcalar aklını
Emir sıygaları “-dır ve görünür” ile
Ve belki ve belki değil, arzu ve hâkimiyet.
Yaşamanın acısı ve düşlerin ilacı
Kıvrılıp yığar küçük ruhu pencere makamına
Britannica Ansiklopedisi arkasında.
Zamanın elinden çıkan nüshalar o basit ruh
Kararsız ve bencil, biçimsiz, topal,
İleri gitmekten ve geri çekilmekten aciz,
Sıcak gerçeklikten, sunulan hayırdan korkarak,
Yadsıyarak kanın tacizlerini,
Kendi gölgelerinin gölgesi, kendi kasvetindeki hayalet,
Bırakarak tozlu bir odada kağıtları karmakarışık;
Komünyon ayininden sonra yaşar sessizliğinde ilk kez.
Dua et Guiterriez için, hızla ve güçle coşkun,
Boudin için, üflenmiş parçalara,
Büyük bir servet yapmış olan için,
Ve kendi yoluna koyulmuş olan için.
Dua et Floret için, porsukağaçları arasında ölmüş köpeğin yanında,
Bizim için dua et şimdi ve doğum saatimizde.
T. S. Eliot (1888-1965)
(1948 yılı Nobel Edebiyat Ödülü sahibi)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
(*) Latince bir sözcük olan “Animula”, “küçük ruh” anlamına gelmektedir.
(1948 yılı Nobel Edebiyat Ödülü sahibi)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
(*) Latince bir sözcük olan “Animula”, “küçük ruh” anlamına gelmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder