Sayfalar

2 Aralık 2012 Pazar

La Figlia che Piange (*)


O quam te memorem virgo… (**)

Dur merdivenin en üst basamağında
Yaslan bir bahçe vazosuna –
Ör, ör gün ışığını saçlarında –
Sarıl çiçeklerine acılı bir şaşırmayla –
Fırlat hepsini yere ve dön
Gözlerindeki firari bir içerlemeyle:
Fakat ör, ör gün ışığını saçlarında.

Böylece bırakabilirdim o adamı,
Böylece bırakabilirdim o kadını durup yas tuttuğu yerde,
Böylece bırakabilirdi adam
Ruhun yarılmış ve yaralanmış bedeni bırakışı gibi,
Zihnin kullandığı bedeni bırakıp gitmesi gibi.
Bulmalıyım
Işıklı ve marifetli eşsiz bazı yolları,
İkimizin de anlayabileceği bazı yolları,
Bir gülüş ve tokalaşma gibi sıradan ve vefasız.

Dönüp gitti kadın, fakat sonbahar havasıyla
Günler boyu zorladı imgelemimi,
Günler ve saatler boyu:
Omuzları üstünde saçı ve çiçeklerle dolu kucağı.
Ve merak ederim birlikte nasıl olurlardı!
Yitirmiş olmalıyım bir davranışı ve duruşu.
Bazen bu düşünceler şaşkına çevirir hâlâ
Tedirgin gece yarılarını ve öğle uykusunu.


T. S. Eliot (1888-1965)
(1948 yılı Nobel Edebiyat Ödülü sahibi) .
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy


(*) Ağlayan Kız
(**) Ey bakire, hangi isimle hatırlasam seni?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder