Şiir, Sadece: 2012-04-22

27 Nisan 2012 Cuma

Gelmez İse

Ol dost bize gelmez ise ben dosta geri varayın
Çekeyim cevr ü cefayı dost yüzün görüvereyin

Sermaye bir avuç toprak onu dahı aldı bu aşk
Ne sermaye var ne dükkan pazara neye varayın

Kurulmuştur dost dükkanı dost içine girmiş gezer
Günahım çok gönlüm sızar ben dosta çok yalvarayın

Gönlüm aydır dost benimdir gözüm aydır dost benimdir
Gönlüm aydır göze sabret bir dem haberin sorayın

Hak nazar kıldığı cana bir göz ile bakmak gerek
Onu kim nazar kıla ben onu nice yereyin

Taptuk'un aydır Yunus'a bu aşk Hakk'a erse gerek
Kamulardan ol yücedir ben ona nice varayın


Yunus Emre

Canlar Canını Buldum

Canlar canını buldum bu canım yağma olsun
Assı ziyandan geçtim dükkanım yağma olsun

Ben benliğimden geçtim gözüm hicabın açtım
Dost vaslına eriştim günahım yağma olsun

İkilikten usandım birlik hanına kandım
Derdi şarabın içtim dermanım yağma olsun

Varlık çün sefer kıldı dost andan bize geldi
Viran gönül nur doldu cihanım yağma olsun

Geçtim bitmez sağınçtan usandım yaz u kıştan
Bustanlar başın buldum bustanım yağma olsun

Yunus ne hoş demişsin bal u şeker yemişsin
Ballar balını buldum kovanım yağma olsun


Yunus Emre

Söyler İsem Sensin Sözüm

Sensin benim canım canı sensiz kararım yokdurur
Uçmakta sen olmaz isen vallah nazarım yokdurur

Baksam seni görür gözüm söyler isem sensin sözüm
Seni gözetmekten gayri yeğrek şikarım yokdurur

Çün ben beni unutmuşum şöyle ki sana gitmişim
Ne kalde ne halde isem bir dem kararım yokdurur

Eğer beni Circis'leyin yetmiş kez öldürür isen
Dönem geri sana varam zira ki arım yokdurur

Yunus dahi aşık sana gösterir didarın ona
Yarim daha sensin benim ayrık nigarım yokdurur


Yunus Emre

Ben Yürürüm Yana Yana Aşk Boyadı Beni Kana

Ben yürürüm yana yana aşk boyadı beni kana
Ne akilem ne divane gel gör beni aşk neyledi

Geh eserim yeller gibi geh tozarım yollar gibi
Geh akarım seller gibi gel gör beni aşk neyledi

Akar sulayın çağlarım dertli ciğerlerim dağlarım
Şeyhim anıben ağrılarım gel gör beni aşk neyledi

Ya elim ol kaldır beni ya vaslına erdir beni
Çok ağladım güldür beni gel gör beni aşk neyledi

Ben yürürüm ilden ile şeyh sorarım dilden dile
Gurbette halim kim bile gel gör beni aşk neyledi

Mecnun oluban yürürüm ol yari düşte görürüm
Uyanıp melul olurum gel gör beni aşk neyledi

Miskin Yunus bıçareyim baştan ayağa yareyim
Dost elinde avareyim gel gör beni aşk neyledi


Yunus Emre

Şöyle Garip Bencileyin

Acep şu yerde var m'ola şöyle garip bencileyin
Bağrı başlı gözü yaşlı şöyle garip bencileyin

Gezerim Rum ile Şam'ı Yukarı İller'i kamu
Çok istedim bulamadım şöyle garip bencileyin

Kimseler garip olmasın hasret oduna yanmasın
Hocam kimseler olmasın şöyle garip bencileyin

Söyler dilim ağlar gözüm gariplere göyner özüm
Meğer ki gökte yıldızım şöyle garip bencileyin

Nice bu derd ile yanam ecel ere bir gün ölem
Meğer ki sinimde bulam şöyle garip bencileyin

Bir garip ölmüş diyeler üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar şöyle garip bencileyin

Hey Emre'm Yunus biçare bulunmaz derdine çare
Var imdi gez şardan şara şöyle garip bencileyin


Yunus Emre

Taştın Yine Deli Gönül Sular Gibi Çağlar Mısın

Taştın yine deli gönül sular gibi çağlar mısın
Aktın yine kanlı yaşım yollarımı bağlar mısın

Nidem elim ermez yare bulunmaz derdime çare
Oldum ilimden avare beni burda eğler misin

Yavıkıldım ben yoldaşı onulmaz bağrımın başı
Gözlerimin kanlı yaşı ırmak olur çağlar mısın

Ben toprak oldum yoluna sen aşırı gözetirsin
Şu karşıma göğüs geren taş bağırlı dağlar mısın

Haramı gibi yoluma arkırı inen karlı dağ
Ben yarimden ayrı düştüm sen yolumu bağlar mısın

Karlı dağların başında salkım salkım olan bulut
Saçın çözüp benim için yaşın yaşın ağlar mısın

Esridi Yunus'un canı yoldayım illerim hanı
Yunus düştü gördü seni sayrı mısın sağlar mısın


Yunus Emre

Hiçbir Kişi Bilmez Bizi Biz Ne İşin İçindeyiz

Hiçbir kişi bilmez bizi biz ne işin içindeyiz
Ne hırsımız baydır bizim ne nefsimiz içindeyiz

Bir kimsenin devletine ta'nediben biz gülmeyiz
Ne münkiriz alemlere ne Tersanın haçındayız

Biz bunun neliğin bildik dünyanın nesine kaldık
Arzumuz nefs için değil dünya teferrücündeyiz

Yunus aydır her sulatınım özge şahım vardır benim
Ko dünya altın gümüşün ne bakur u tuncundayız


Yunus Emre

Bir Dem Gelir

Hak bir gönül verdi bana ha demeden hayran olur
Bir dem gelir şadı olur bir dem gelir giryan olur

Bir dem sansın kış gibi şol zemherı olmuş gibi
Bir dem beşaretten doğar hoş bağ ile bustan olur

Bir dem gelir söyleyemez bir sözü şerheyleyemez
Bir dem dilinden dür döker dertlilere derman olur

Bir dem çıkar arş üzere bir dem iner tahtes-sera
Bir dem sanasın katredir bir dem taşar umman olur

Bir dem cehalette kalır hiç nesneyi bilmez olur
Bir dem dalar hikmetlere Calınus u Lokman olur

Bir dem div olur ya peri viraneler olur yeri
Bir dem uçar Belkıys ile sultan-ı ins ü can olur

Bir dem varır mescidlere yüz sürer orda yerlere
Bir dem vurur deyre girer incil okur rühban olur

Bir dem gelir ısı gibi ölmüşleri diri kılar
Bir dem girer kibr evine Fir'avn ile Haman olur

Bir dem döner Cebrail'e rahmet saçar her mahfile
Bir dem gelir güm-rah olur miskin Yunus hayran olur


Yunus Emre

Gözüm Seni Görmek İçin

Gözüm seni görmek için elim sana ermek için
Bu gün canım yolda kodum yarın seni bulmak için

Bu gün canım yolda koyam yarın ivazın veresin
Arzeyleme uçmağını hiç arzum yok uçmak için

Benim uçmak neme gerek hergiz gönlüm ona bakmaz
İşbu benim zarılığım değildürür bir bağ için

Uçmak uçmağım dediğin mü'minleri yeltediğin
Vardır ola bir kaç huri arzum yoktur uçmak için

Bunda dahı verdin bize ol huriyi çift ü helal
Ondan geçti arzum tamam arzum sana ermek için

Süfılere ver sen onu bana seni gerek seni
Haşa ben terkedem seni şol bir evle çardak için

Yunus hasretdürür sana hasretini göster ona
İzin zulüm değil ise dad eylegil istedi çün


Yunus Emre

Yine Geldi Aşk Elçisi Yine Doldu Meydanımız

Yine geldi aşk elçisi yine doldu meydanımız
Yine teferrüc-gah sağlı sollu dört yanımız

Yine mahfiller düzüldü yine badyalar kuruldu
Yine kadehler sunuldu esrik oldu bu canımız

Ev içi aşk ile doldu ulu kişi aşık oldu
Canlarımız hayran oldu aşk tahtına binenimiz

Bir nicemiz Leylı oldu bir nicemiz Mecnun oldu
Bir nicemiz Ferhad oldu aşktan haber duyanımız

Meydanımız meydan oldu canlarımız hayran oldu
Her dem arş seyran-gah oldu hazret oldu revanımız

Düşmüş idik ol kaldırdı birliğin bize bildirdi
İçimize aşk doldurdu dürüst oldu imanımız

Sorar isen aşk nerdedir nerde istersen ordadır
Hem gönülde hem candadır hiç kalmadı günahımız

Yunus aşkın vasfın söyler gerçeklere haber eyler
Mahrumların canı göyner aşker'oldu pinhanımız


Yunus Emre

Bana Seni Gerek Seni

Aşkın aldı benden beni bana seni gerek seni
Ben yanarım dünü günü bana seni gerek seni

Ne varlığa sevinirim ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum bana seni gerek seni

Aşkın aşıklar öldürür aşk denize daldırır
Tecelli ile doldurur bana seni gerek seni

Aşkın şarabın içem Mecnun olup dağa düşem
Sensin dünü gün endişem bana seni gerek seni

Sufılere sohbet gerek ahılere ahret gerek
Mecnun'lara leylı gerek bana seni gerek seni

Eğer beni öldüreler külüm göğe savuralar
Toprağım anda çagıra bana seni gerek seni

Yunus'durur benim adım gün geldikçe artar odum
İki cihanda maksudum bana seni gerek seni


Yunus Emre

İşitin Ey Yarenler Aşk Bir Güneşe Benzer

İşitin ey yarenler aşk bir güneşe benzer
Aşkı olmayan kişi misali taşa benzer

Taş gönülde ne biter dilinde ağu tüter
Nice yumuşak söylese sözü savaşa benzer

Aşkı var gönlü yanar yumuşanır muma döner
Taş gönüller kararmış sarp kah kışa benzer

Ol sultan kapısında hazreti tapısında
Aşıkların yıldızı her dem çavuşa benzer

Geç Yunus endişeden gerekse bu pişeden
Ere aşk gerek evvel ondan dervişe benzer


Yunus Emre

Ecel Ere Ölem Bir Gün

Ey yarenler ey kardeşler ecel ere ölem bir gün
İşlerime pişman olup kendözüme gelem bir gün

Yanlarıma kona elim söz söylemez ola dilim
Karşıma gele amelim nittim ise görem bir gün

Oğlan gider danışmana saladır dosta düşmana
Şol dört takdir namaz ile (ömrüm) tamam kılam bir gün

Beş karış bezdürür donum yılan çiyan yiye tenim
Alemler ümidi hoca sana ferman olam bir gün

Yunus Emre sen bu sözü dahı tamam etmemişsin
Tek yürüyeyim neyleyim üstadıma gelem bir gün


Yunus Emre

Korkarım Ben Ölem Deyi

Ey yarenler ey kardeşler korkarım ben ölem deyi
Öldüğüme kayırmazam ettiğimi bulam deyi

Bir gün görünür gözüme ayıbım vuralar yüzüme
Endışeden del'olmuşum nidem ben ne kılam deyi

Eğer gerçek kul imişsem ona kulluk kıla idim
Ağlayaydım bu dünyada yarın onda gülem deyi

Hemin geldim bu dünyaya nefsime kulluk eyleyi
İyi amel işlemedim azaptan kurtulam deyi

Ey bıçare miskin Yunus günahım çok neyleyeyim
Sığındım ol Allah'ıma dedi hem afvedem deyi


Yunus Emre

26 Nisan 2012 Perşembe

Ey Padişah! Ey Padişah!

Ey padişah! Ey padişah!
Çün ben beni verdim sana,
Genç ü hazinem kamusu
Sensin benim önden sona.

Evvel dahi bu akl u can
Seninleydi asl iken;
Ahır gerü sensin mekan
Uş varırım senden yana

Senden sana varır yolum,
Sana seni söyler dilim,
İlla sana ermez elim,
Bu hikmette kaldım tana

Bu hikmeti kim ne bile,
Bilse dahi gelmez dile;
Bu ah ile bu zar ile
Gözüm yaşı nice dine!

Dursam seninle dururam,
Baksam seninle görürem
Her kancaru kim yürürem,
Gönlüm yönü senden yana.

Sensin bana can u cihan,
Sensin bana genc-i nihan,
Sendendürür assı, ziyan;
Ne iş gelir benden yana.

Söz söyleten dilimde sen,
Hükmeyliyen içimde sen,
Alıveren elimde sen
Cümle işim önden sona.

Şöyle yakın olmuş iken,
Görmez seni bu can u ten
Kim geçiser bu perdeden,
Kim mani olur hükmüne?

Aşık sana tuttu yüzün
Unuttu cümle kendözün
Cümle sana söyler sözün
Söz söyleten sensin yine.


Aşık Paşa

Söyler İsem Bu Derdi Ben

Söyler isem bu derdi ben
Sırrım cihana faş olur
Sakin olup oturursam
Sağmaz yüreğim baş olur

Seyrim daim senden sana
Seyranlarım senden yana
Sultandürür aşkın bana
Süvar ü hem yoldaş olur

Sen tınma Aşık ol erür
Sayruyu sağı ol görür
Serkeşleri yoldan sürür
Sakinlere ferraş olur


Aşık Paşa

Dilim Bülbül Oldu Öter

Dilim bülbül oldu öter
Ahım cana kılur eser
Türlü türlü yemiş biter
Mamur oldu bostanımız

Geçenler n'etti n'eyledi
Her birisi bir ad koydu
Leyla ile Mecnun gibi
Söyleniser destanımız

Aşk ile başım hoşdürür
Kande varsam yoldaşdürür
Yıl on iki ay sarhoşdürür
Aşktan içmiştir canımız

Muti olduk aşk haline
Bakmadık dünya malına
Girdiler erenler yoluna
Tamam oldu imanımız

Ne kaşadır ne gözedir
Meylimiz güzel yüzedir
Daima solmaz tazedir
Bu bizim gülistanımız

Kim buldu derman ecele
Görsek geri kim ki gele
Dahi gideriz ol yola
Menzildedir kervanımız

Aşık Paşa'm nice nice
Devlet anın ol göz aça
Bizden dahi gelüp geçe
Bu yalancı devranımız




Aşık Paşa

Benden Mi Bana Bu Elem

Benden mi bana bu elem
Aşktan mı yoksa derd ü gam
Bunca bela cevr ü sitem
Bilsem nedendir bilmezem

Canan olursa ger nihan
Kalmaya canda zerre can
Buluban bu sözü ıyan
Bilsem nedendir bilmezem.

Aşkın yürekte yarası
Pes olmuşam avaresi
Ya Rab bu derdin çaresi
Bilsem nedendir bilmezem.

Daim dilefkar olduğum
Şurıde zar olduğum
Talib-i Didar olduğum
Bilsem nedendir bilmezem.

Aşık'ta bu hayret nedir
Ma'şuktaki şevket nedir
Derviş buna hikmet nedir
Bilsem nedendir bilmezem.




Aşık Paşa

Her Kim Bana Ağyar İse

Her kim bana ağyar ise
Hak Tanrı yar olsun ona
Her kancaru varır ise
Bağ u bahar olsun ona.

Bana ağu sunan kişi
Şehd ü şeker olsun işi
Kolay gele müşkül işi
Eli erer olsun ona.

Acı dirliğim isteyen
Tatlı dirilsin dünyada
Kim ölümüm ister ise
Bin yıl ömür olsun ona.

Her kim diler ben har olam
Düşman elinde zar olam
Dostları şad u düşmanı
Dost maşuk yar olsun ona.

Ardımca taşlar atanı
Hak tahta ağdırsın onu
Önüme kuyu kazanı
Güller nisar olsun ona.

Her kim diler ise benim
Ol dostumdan ayrıldığım
Gözlerinden hicap gitsin
Dizar ıyan olsun ona.

Bu Muhlis oğlu Paşa'nın
Güldüğün istemiyenin
Ağladığım istiyenin
Gözüm pınar olsun ona.


Aşık Paşa

25 Nisan 2012 Çarşamba

Deniz

Ben deniz kenarındaki odamda,
Pencereye hiç bakmadan,
Dışarda geçen kayıkların
Karpuz yüklü olduğunu bilirim.

Deniz, benim eskiden yaptığım gibi,
Aynasını odamın tavanında
Dolaştırıp beni kızdırmaktan
Hoşlanır.

Yosun kokusu
Ve sahile çekilmiş dalyan direkleri
Sahilde yaşayan çocuklara
Hiçbir şey hatırlatmaz.


Orhan Veli
(Eylül 1937/Varlık,15.9.1937)

Ağaç

Ağaca bir taş attım
Düşmedi taşım
Düşmedi taşım
Taşımı ağaç yedi
Taşımı isterim
Taşımı isterim


Orhan Veli
(Ağustos 1937/Varlık, 15.9.1937)

Sicilyalı Balıkçı

Yüz sene sonra bugünkü dünyadan
Bir tek insan kalmadığı gün,
Sicilya sahillerinde yaşayan balıkçı
Bir yaz sabahı ağlarını atarken denize
O zamankinden daha geniş gökyüzüne bakıp
Benden bir mısra mırıldanacak
Şarkı halinde;
Bu dünyadan, Mehmet Ali isminde bir şairin
Gelip geçtiğini bilmeksizin.
Bu güzel düşüncenin
Olmayacağından eminim
Fakat nedense bu iş
Benim pek tuhafıma gidiyor.


Orhan Veli
(Ağustos 1937/Gençlik, 15.5.1938)

Yaşıyor Musun?

Takmaya çalışırken kuyruğunu
Birlikte yaptığımız şeytan uçurtmasının
Görürdüm çırpınırdı ufacık kalbin.
Hatırımdan bile geçmezdi
Sana duyduklarımı söylemek.
Acaba hâlâ yaşıyor musun?


Orhan Veli
(Ağustos1037/Varllk, 1.5.1952)

24 Nisan 2012 Salı

Hoy Lu-Lu

İsterim benim de acaip isimleri
Hiç duyulmamış zenci arkadaşlarım olsun.
Onlarla Madagaskar limanlarından
Çin'e kadar yolculuk yapmak isterim.
İsterim içlerinden bir tanesi
Vapurun güvertesinde, yıldızlara karşı
«Hoy Lu-Lu» şarkısını söylesin her gece.

Ve bir gün ansızın bir tanesine
Rastgelmek isterim
Paris'te..,


Orhan Veli
(Ağustos 1937/Varlık,15.0.1937)

Yolculuk

Yolculuk niyetinde değilim
Fakat böyle bir iş yapmaya kalksam
Doğru İstanbul'a gelirim.
Beni Bebek tramvayında görünce
Ne yaparsın acep?

Maamafih söylediğim gibi
Yolculuk niyetinde değilim!..


Orhan Veli
(Ağustos 1037/Varlık, 15.0.1037)





  

Yokuş

Öteki dünyada, akşam vakitleri,
Fabrikamızın paydos saatinde
Bizi evlerimize götürecek olan yol
Böyle yokuş değilse eğer
Ölüm hiç de fena bir şey değil.


Orhan Veli
(Ağustos 1937/Varlık,15.9.1937)

Şarkı II

Dem bezm-i visalinde heba olmak içindir
Canım senin uğrunda feda olmak içindir
Nabzım helecanımda seda olmak içindir
Canım senin uğrunda feda olmak içindir

Bardak boşanır bencileyin dolmayı bilmez
Benzim gibi yaprak sararıp solmayı bilmez
Hiçbir şey canımca feda olmayı bilmez.
Canım senin uğrunda feda olmak içindir.


Orhan Veli
(Papirüs,Ocak 1067)
 
1. Şarkı I, Refik Fersan bestelemiştir.
2. Şarkı II, Suphi Ziya bestelemiştir.

Şarkı I

Felah bulmadı bir türlü derd ü mihnetten
Ne türlü ateşe yanmış gönül muhabbetten
Müreccah olmadı divanelik bu haletten
Ne türlü ateşe yanmış gönül muhabbetten


Orhan Veli

Rubai

Ömrün o büyük sırrını gör bir bak da
Bir tek kökü kalmış ağacın toprakta
Dünya ne kadar tatlı ki binlerce kişi
Kolsuz ve bacaksız yaşayıp durmakta.


Orhan Veli
(Aile. 1951, Sayı 17)

Canan I

Canan ki Degütasyon'a gelmez
Balıkpazarı’na hiç gelmez.


Orhan Veli
(Yeni Dergi, 1.2.1951) 

1. Bu şiirin, Orhan Veli'nin arkadaşı Nahit Hanım'a göre, şu biçimde olanı da vardır:
«Canan ki gündüzleri gelmez
«Gece yansından sonra hiç gelmez»