Hey Bahçe. Bahçe!
Orada demir parmaklık, kardeşlere kardeş olduklarını
anımsatan ve kan dökücü çatışmayı durduran bir babaya benziyor.
Almanlar bira içmeye gidiyorlar orada.
Yosmalar vücutlarını satmaya.
Kartallar, henüz akşamı olmayan bugünle sonuçlanan bir sonsuzluk
gibi oturuyorlar.
Deve Budizm'in gizlerini biliyor orada, ve Çin'in nazlı
kırıtmaları gizli onda.
...........................
İnsanların giysileri göz alcı.
Almanlardan sağlık fışkırmada.
Kara bakışı tümüyle kışa, gagası ise bir sonbahar korucuğuna
benzeyen kuğu, kendisi için bir parça sakıngan
orada.
............................
Gergedan kırmızı-ak gözlerinde devrik bir çarın sönmez
öfkesini taşıyor ve tüm hayvanlar arasında sadece o
gizlemiyor insanlara duyduğu hor görüyü, tutsakların
isyanına duyduğu hor görü gibi. Ve-Korkunç İvan gizli onda.
Martılar uzun gagaları ve gözlükle çevrelenmiş gibi soğuk,
mavi gözleriyle, uluslararası işadamlarına benziyorlar
....................ve kapıyorlar foklara atılan yiyecekleri
Orada, Rus'ların usta başbuğlarını "şahin" diye adlandırarak
yücelttiklerini, ve bir Kazak'ın gözüyle bu kuşun gözünün aynı şey
olduğunu anımsayarak, Ruslara savaş işinde kimlerin öğretmenlik
yaptığını anlamaya başlıyoruz.
Orada filler boru gibi bağırışlarını unutmuşlar, bir zavallılık
yakınışı gibi bağırmaktalar. Belki de pek fazla değersiz görüp bizi,
değersiz sesler çıkarmayı iyi bir zevkin göstergesi saymaya
başlamışlardır? Kim bilir.
Orada birtakım çok güzel olanaklar ölüyor hayvanlarda...
Orada demir parmaklık, kardeşlere kardeş olduklarını
anımsatan ve kan dökücü çatışmayı durduran bir babaya benziyor.
Almanlar bira içmeye gidiyorlar orada.
Yosmalar vücutlarını satmaya.
Kartallar, henüz akşamı olmayan bugünle sonuçlanan bir sonsuzluk
gibi oturuyorlar.
Deve Budizm'in gizlerini biliyor orada, ve Çin'in nazlı
kırıtmaları gizli onda.
...........................
İnsanların giysileri göz alcı.
Almanlardan sağlık fışkırmada.
Kara bakışı tümüyle kışa, gagası ise bir sonbahar korucuğuna
benzeyen kuğu, kendisi için bir parça sakıngan
orada.
............................
Gergedan kırmızı-ak gözlerinde devrik bir çarın sönmez
öfkesini taşıyor ve tüm hayvanlar arasında sadece o
gizlemiyor insanlara duyduğu hor görüyü, tutsakların
isyanına duyduğu hor görü gibi. Ve-Korkunç İvan gizli onda.
Martılar uzun gagaları ve gözlükle çevrelenmiş gibi soğuk,
mavi gözleriyle, uluslararası işadamlarına benziyorlar
....................ve kapıyorlar foklara atılan yiyecekleri
Orada, Rus'ların usta başbuğlarını "şahin" diye adlandırarak
yücelttiklerini, ve bir Kazak'ın gözüyle bu kuşun gözünün aynı şey
olduğunu anımsayarak, Ruslara savaş işinde kimlerin öğretmenlik
yaptığını anlamaya başlıyoruz.
Orada filler boru gibi bağırışlarını unutmuşlar, bir zavallılık
yakınışı gibi bağırmaktalar. Belki de pek fazla değersiz görüp bizi,
değersiz sesler çıkarmayı iyi bir zevkin göstergesi saymaya
başlamışlardır? Kim bilir.
Orada birtakım çok güzel olanaklar ölüyor hayvanlarda...
Velimir Hlebnikov
1909
Türkçesi: Ataol Behramoğlu
Türkçesi: Ataol Behramoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder