Şiir, Sadece: Sezaryen

28 Mart 2013 Perşembe

Sezaryen

Yassos Balıkçısına


Aynalar çatlıyor kendi kendime konuşurken
Oysa yalnızlığım benim sadece postum...
Hele koyunlarla, kuzularla gelecek bahar
Kırkılsın da gör tüyüm tüsüm...
Karnıma inen bir bıçak darbesiyle nasıl
Fırlayacak ortaya o gün
Doğuştandır derunumda saklanan kadim dostum!

Oturmuş Lambo'nun penceresi içine
Uzun ayak uzun ayak üstüne
Çekme boylu bir idare lambası
(Çıngarlara bir işaret feneri)
Bakıyor yarılanmış üçüncü Marmara şişesine önündeki
Bana insanları ne zaman sevdirecek diye bu zıkkım,
Derken çıkarıp göğsünden al mendilini
Siliyor duman olmuş gözlüklerini...

Ah bu pis zampara
Kaldırıma esriklikten bi kalıp serilip de
Elinden tutup kaldırmaya davranan şefkati kadına
Başını kaldırıp kusmuklar içinden
Yarın nerde buluşciğiz, henfendi? diyen!..

Ah bu etyemez, ah bu hayatobur
Ah bu kılçıklarına bi bakışta balıkların
Balıkların silsilesine sayıp döküp,
Dümende bir gemi aslanı gibi oturup Balıkçı Bki'ylen,
Ve Sait'ten sonra en cins Marmara öykülerini yazıp
Ayağını ömrü-billah denize sokmamış reyiz!..
Ah bu Maltepe'den Adalar'a dipten
Çakıllar içinden yürüyen telefon kabloları kadar bükülmez ve sert
Ah bu yumuşak G!..

Ah bu kerih cigolo
Üçotuzunda heykeltıraşilerle
Gıran-parmak-laport karyolalara
Horozundan zerre korkmadan hoplayıp
O levanten ve minet usulleriylen
İcrayi lübiyat ettikten sonra
Aynı kaztüyü döşekten sabahın
Yeni bir küfür, yeni bir umut, yeni bir şiir
Ve yepyeni bir mermer-tıraşiylen kalkan Figaro!

Yüzyıl süren seferberliği gereği
Ölmemiştir bu müzmin asker kaçağı
Ölmemiştir, firar etmiştir yine
Başıbozuk, sivil bir evrene...

Ve niçin olmasın ki
Yazıp kefen defterinin solverisine
Tekmil Beyoğlu'nu, Galata'yı, Tarlabaşı'nı
Çiçek Pasajı'nı, Gümüşsuyu'nu
Tekmil Peraları ve olmayan paralarıyla
Rum garsonları ve laternalarıyla
Henüz kurumamış yağlıboya bir resim sanki
Ha öldü bir hayat tarzını
Urup erguvanlar açmış tabutunun omuzcuğuna,
Doğru Çamlıca'ya!..

Toz olsa da Çakaldağ'da karakurum cesedi
Dinmicek şiirimizin kulak tozunda
Diş ve düş gıcırtıları o öfkeli gencin,
Metin bir metindir çünki
Metin'in düzdüğü metin...


Can Yücel

Hiç yorum yok: