Değil mi ki vadinin ve kuraklığın ardında,
ırmağın ve sararmış yaprakların ardında,
tarla ve hasat için pusuda
bekliyor toprak hırsızı.
Bak bu çınlayan menekşe renkli ağaca,
bak kızaran bayrağına ağacın,
ve ardında sabah ırkının
bekliyor toprak hırsızı.
Dinle kör kayalıkların tuzu gibi
kristal rüzgar ceviz ağaçlarında,
ne ki her günkü mavi ışıkta
cirit atmakta toprak hırsızı.
Gör buğdayın tohum katmanları arasında
altın oklarıyla vurduğunu,
ve ekmekle insan arasında bir maskenin varlığını:
toprak hırsızını.
ırmağın ve sararmış yaprakların ardında,
tarla ve hasat için pusuda
bekliyor toprak hırsızı.
Bak bu çınlayan menekşe renkli ağaca,
bak kızaran bayrağına ağacın,
ve ardında sabah ırkının
bekliyor toprak hırsızı.
Dinle kör kayalıkların tuzu gibi
kristal rüzgar ceviz ağaçlarında,
ne ki her günkü mavi ışıkta
cirit atmakta toprak hırsızı.
Gör buğdayın tohum katmanları arasında
altın oklarıyla vurduğunu,
ve ekmekle insan arasında bir maskenin varlığını:
toprak hırsızını.
Pablo Neruda
"Canto General"den "Los flores de Punitaqui"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder