Şiir, Sadece: Şili’nin Sesleri

8 Haziran 2013 Cumartesi

Şili’nin Sesleri

Daha önce Şili’nin sesi özgürlüğün
metalik sesiydi, rüzgârdan ve gümüşten,
daha önce işitildi taze yara izlerinde
gezegenimizin yüceliklerinde,
yabanıllığın ve kentarosun girdiği
Amerika’mızda.
El değmemiş kara dek, uykusuzlukta,
yükseldi saygın yaprakların korosu,
özgür suların şarkısı ırmaklarında,
senin güzelliğinin mavi görkemi.
İsidoro Errázuriz boşaltmıştı
kendi savaşan, kristal berrağı yıldızını
karanlığın üzerine, elleri arkadan bağlı halka,
fırtınalı küçük bir gezegen gibi
alnıyla Bilbao’ydu,
uyarılar ve mısır tohumuyla şişen
sonsuzca yeşillenen yapraklarını
getiren Vicuña Mackenna’ydı,
pencerenin ışığı dışarıda bıraktığı
başka halklara. Girdiler içeri
ve yaktılar gecede lambayı,
ve diğer halkların acı gününde
en yüksek ışığı oldular karın.



Pablo Neruda
"Evrensel Şarkı"nın "Karanlıktaki Anayurduma Yeni Yıl İlahisi" adlı bölümünden

Hiç yorum yok: