Sayfalar

26 Haziran 2013 Çarşamba

Suçluyorum

O zaman suçlamıştım onu
umudu boğanı,
bütün Amerika boyunca haykırdım
ve attım onun adını utancın
mağarasına.
O zaman beni sorumlu tutmuşlardı
suçlardan ötürü, satılmışların
ve işe alınmışların sürüsü:
“hükümetin sekreterleri”,
polisler, yazmışlardı
katranla benim hakkımdaki
hakaretlerini, fakat hainler
yazdıklarında büyük harflerle
adımı, gördü duvarlar
ve sildi gece
sayısız elleriyle,
halkın ve gecenin elleriyle
sildiler boşuna şarkımın üzerine
bulaştırmaya çalıştıkları bu rezaleti.

Sonra gece geldiler yakmaya
evimi (ateş biliyor şimdi
onları gönderenin adını)
ve bütün yargıçlar birleştiler
yargılamak için beni, aradılar beni
çarmıha germek için sözcüklerimi
ve bu gerçekleri cezalandırmak için.

Şili’nin sıradağlarını
kapattılar yurtdışına çıkmayayım,
ve orada ne olup bitiyor anlatmayayım diye,
ve kabul etmek ve korumak için beni
açtığında Meksika kapılarını,
o zavallı şair Torres Bodet,
hiddetli gardiyanlara
teslim edilmemi emretti.

Fakat yaşıyor sözcüklerim
ve suçluyor özgür yüreğim.

Neler oluyor, neler oluyor? Pisagua’nın
gecesinde, hapiste, zincirler arasında,
sessizlikte, onuru kırılmış anayurdumda,
bu kötücül yılda, kör sıçanların yılında,
bu gazabın ve hıncın kötücül yılında,
neler oluyor, diye soruyorsun, soruyor musun bana?


Pablo Neruda
"Evrensel Şarkı'dan"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder