Şiir, Sadece: Uçuşan Kuğular

13 Haziran 2013 Perşembe

Uçuşan Kuğular

Kuğular bir şarkı tuttururlar mı ölürken,
Belli değil - ama
Yine de bilirim, şarkı söyler onlar ...
Dinleyin bazen, göklerden inip gelen
Müziği, üstünüzde uçuşurken kuğular.
Çığlık çığlık üstüne -haykıran öten tüyler-
Havayı okşar kanatlar, mavi-beyaz çizgili,
Ve avcı, tepedeki çalıya doğrultmuş silahı, tetikte bekler,
Ateş edemez, hayretten faltaşı gibi açılır gözleri.
Çığlık çığlık üstüne ...
Ansızın başka bir ses gelir:
Yaylılar gibi tarar sazları nehrin üstündeki,
Meltem kemanlarının sesi
Aynı duyguyu getirir,
Çaykovski sarıyor bütün ruhumuzu sanki.
Sonra dört kuğu yavrusu yükselir
Mavilerde, ağırlıksız melekler gibi
Senin gençliğine benzer, güzeldir
Sabahleyin, parıldar hareli çiğ gibi.
Gençlik-tedirgin ve yumuşak ilk buse,
Bunu hiçbir kalp unutamaz kolayca öyle,
Arzular doludur parıldayan görkemle-
Zamanın yeşil küfeyle perdahlanmıştır, yanar yine de.
Çığlık çığlık üstüne ...
Bir tatlı güzellik söyleyen, sızılı ve kederli,
İlkyazın görkeminde doğan şarkı:
Ve uçuşan bayraklara bak, kaldır gözlerini,
Kanat üstünde dilin saflığı,
Boşluğun güçlü olmak için koyduğu engeller-
Yankılanır uçuşunun çok gerisinde,
Sanki insanın
Yüreği bir kuğu şarkısı olmuş söyler,
Bir zamansız saatte süzülerek kanatlanır gider.


Platon Voronko
Türkçesi: Yusuf Eradam

Hiç yorum yok: