Şiir, Sadece: Ercilla

7 Haziran 2014 Cumartesi

Ercilla

Arauco'nun taşı ırmakların özgürce dalgalanan
gülleri, köklerin ülkeleri,
karşılaşıyor şimdi İspanya'dan gelen adamla.
Dev gibi yosunla kaplıyorlar onun zırhını.

Eğreltiotlarının gölgeleri hakkından geliyorlar
onun kılıcının.
Yabanıl sarmaşık koyuyor mavi ellerini
gezegenin yeni doğmuş sessizliğine.
Ercilla, sen güzel sesli insan, işitiyorum suyun nabzını
senin ilk sabahından, kuşlardan bir çılgınlık
ve yapraktaki gökgürültüsü.
Terket, terket sarı kartaldan
izini ey, yırt yanağa dokunan yanağı
mısıra doğru,
bu dünyadaki her şey tüketilmeli.
Sen ezgi dolu, yalnız başına içmeyeceksin
kan dolu bu çanağı, ey ezgi dolu,
senden atılmış yalnızca bu hiddetli parıltıya
boş yere gelecek zamanın ağzı
söylemek için: 'Boşuna.'
Boşuna, boşuna
sıçradı kan kristal yapraklarına,
boşuna askerin kuşkulu adımları
puma gecelerinin arasında,
emirler,
yaralının
adımları.
Yalıtılmış bir kralın asma-bitkilerini yokettiği yerde
dönüyor her şey geriye kuştüyüyle güzelleşmiş sessizliğe.


Pablo Neruda
Los conquistadores
Canto General

Hiç yorum yok: