Jose Cruz Achachalla
(Maden İşçisi, Bolivya)
Evet, efendim, ben Oruro'nun güneyindeki
Sierra de Granito'lu Jose Cruz Achachalla'yım.
Evet, orada yaşar annem
Rosalia kendi halinde:
bir beyefendi için çalışır,
evet, çamaşır yıkar.
Açtık biz, kaptan,
ve her gün döverdi bizi
anamız bir çubukla.
Bu yüzden maden işçisi oldum ben.
Yüce dağları aşıp kaçtım,
bir küçük koka yaprağı, efendim,
bir kaç dal başımda
ve sonra yürü babam yürü, yürü babam yürü.
Gökte akbabalar izledi beni,
ve düşündüm: daha iyidir onlar
Oruro'daki beyaz beyefendilerden,
ve böylece geldim işte
bu maden ocağına.
Neredeyse
kırk yıl önce olmuştu bunlar, aç bir çocuk
olduğum zamanlarda. Maden işçileri ilgilenmişlerdi
benimle. Çırak oldum önce,
ve o karanlık galerilerde,
tırnaklarım toprağa yönelmiş olarak,
topladım gizlenmiş olan kalayı.
Bilmiyorum nereye ve nasıl
sürükleyip götürürdü o gümüş parıltılı külçeler:
sefil yaşardık, evler harap ve sefildi,
ve o kadar açtık ki yeniden, efendim,
ve birleştiğimizde
bizler, kaptan,
bir lira daha fazla ücret için,
ulaştı o kızıl rüzgar, değnek, ateş
ve polis ve patakladılar bizi,
ve şimdi de buradayım, kaptan,
işimden kovulmuş,
söyle bana nereye gideyim şimdi,
kimse tanımaz beni Oruro'da,
taşlar kadar yaşlıyım ben,
dağları aşıp geçemem artık,
ne yaparım yollarda,
şimdi tek yapabileceğim burada kalmak,
böylece gömebilirsiniz beni kalaya,
yalnızca kalay tanır beni.
Jose Cruz Achachalla, evet,
ayaklara dokunmuyorsun artık,
buraya kadar ulaştın, buraya kadar,
Achachalla, buraya kadar ulaştın sen.
Pablo Neruda
La tierra se llama Juan
Canto General
(Maden İşçisi, Bolivya)
Evet, efendim, ben Oruro'nun güneyindeki
Sierra de Granito'lu Jose Cruz Achachalla'yım.
Evet, orada yaşar annem
Rosalia kendi halinde:
bir beyefendi için çalışır,
evet, çamaşır yıkar.
Açtık biz, kaptan,
ve her gün döverdi bizi
anamız bir çubukla.
Bu yüzden maden işçisi oldum ben.
Yüce dağları aşıp kaçtım,
bir küçük koka yaprağı, efendim,
bir kaç dal başımda
ve sonra yürü babam yürü, yürü babam yürü.
Gökte akbabalar izledi beni,
ve düşündüm: daha iyidir onlar
Oruro'daki beyaz beyefendilerden,
ve böylece geldim işte
bu maden ocağına.
Neredeyse
kırk yıl önce olmuştu bunlar, aç bir çocuk
olduğum zamanlarda. Maden işçileri ilgilenmişlerdi
benimle. Çırak oldum önce,
ve o karanlık galerilerde,
tırnaklarım toprağa yönelmiş olarak,
topladım gizlenmiş olan kalayı.
Bilmiyorum nereye ve nasıl
sürükleyip götürürdü o gümüş parıltılı külçeler:
sefil yaşardık, evler harap ve sefildi,
ve o kadar açtık ki yeniden, efendim,
ve birleştiğimizde
bizler, kaptan,
bir lira daha fazla ücret için,
ulaştı o kızıl rüzgar, değnek, ateş
ve polis ve patakladılar bizi,
ve şimdi de buradayım, kaptan,
işimden kovulmuş,
söyle bana nereye gideyim şimdi,
kimse tanımaz beni Oruro'da,
taşlar kadar yaşlıyım ben,
dağları aşıp geçemem artık,
ne yaparım yollarda,
şimdi tek yapabileceğim burada kalmak,
böylece gömebilirsiniz beni kalaya,
yalnızca kalay tanır beni.
Jose Cruz Achachalla, evet,
ayaklara dokunmuyorsun artık,
buraya kadar ulaştın, buraya kadar,
Achachalla, buraya kadar ulaştın sen.
Pablo Neruda
La tierra se llama Juan
Canto General
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder