Kalın, kıvrımlı sisler arasından,
Süzülüp geçiyor ay,
Kederli ormanlar üstüne
Hüzünlü ışığını saçıyor.
Kasvetli kış yolunda,
Kasvetli kış yolunda,
Koşuyor troyka* tazı gibi,
Usandırıyor beni,
Çıngırağın tekdüze sesi.
Yanık, uzun türkülerinde arabacının,
Yanık, uzun türkülerinde arabacının,
Yürekten, bildik bir hava var:
Kâh dizginsiz, delice bir sevinç,
Kâh gönül sıkıntısı.
Ne bir ateş, ne bir kulübe karartısı,
Ne bir ateş, ne bir kulübe karartısı,
Karşıma çıkan sadece,
- Onlar da, birer birer -
Mesafe direkleri.
Sıkıntı ve hüzün... Yarın Nina,
Sıkıntı ve hüzün... Yarın Nina,
Yarın dönüp sevgiliye,
Ocak başında kendimden geçeceğim.
Hayran ve doymaksızın bakacağım her şeye.
Saat, yüksek sesli tik-taklarıyla,
Ocak başında kendimden geçeceğim.
Hayran ve doymaksızın bakacağım her şeye.
Saat, yüksek sesli tik-taklarıyla,
Sabit dairesini tamamlayacak,
Gece yarısı herkesi defedip,
Başbaşa bırakacak bizi.
Dertliyim Nina, yolum çok sıkıcı,
Dertliyim Nina, yolum çok sıkıcı,
Uykusu geldi, susuverdi arabacı,
Çınlıyor çıngırak tekdüze,
Ayın çehresi dumanlı.
Aleksandr Sergeyeviç Puşkin
Seçme Şiirler
1826
*Üç atlı kızak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder