Ne mavun bir beşikte geldi benim yuvama,
Ne ceviz bir tabutla bizi bıraktı, gitti.
Bir gölge vurur gibi bir camdan öbür cama,
Nasıl geldiyse öyle, sessizce aktı, gitti.
Kuştur desem, ne kanat çırpışı var, ne sesi,
Çiçek desem, kokusuz, renksiz gülümsemesi..
Rüzgâra çevrilince yazın ılık nefesi
O bir tüydü, savruldu, o bir yapraktı, gitti!
Bir hayaletti, sanki zulmetlerin sildiği;
Duyulmadı bir evden bir sesin eksildiği.
Yaşarken yoktu zâten hiç kimsenin bildiği
Gitmesi gönüllere dağ olacaktı, gitti.
Ne ceviz bir tabutla bizi bıraktı, gitti.
Bir gölge vurur gibi bir camdan öbür cama,
Nasıl geldiyse öyle, sessizce aktı, gitti.
Kuştur desem, ne kanat çırpışı var, ne sesi,
Çiçek desem, kokusuz, renksiz gülümsemesi..
Rüzgâra çevrilince yazın ılık nefesi
O bir tüydü, savruldu, o bir yapraktı, gitti!
Bir hayaletti, sanki zulmetlerin sildiği;
Duyulmadı bir evden bir sesin eksildiği.
Yaşarken yoktu zâten hiç kimsenin bildiği
Gitmesi gönüllere dağ olacaktı, gitti.
Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder