Uğraştı gam gününde güneş, bahçıvan gibi,
Son hamlesiyle döndü gülistana her mezar;
Sahrayı tuttu kahkaha şeklinde lâlezâr,
Vâdîyi sardı meş'aleler erguvan gibi.
Bir hüsn ü ân müsabakasından gelir bahar,
Mevsimlerin başında, bir iklime şan gibi:
Göğsünde lâleler tutuşurken nişan gibi,
Her kuşta, her çiçekte bir alkış, bir iftihar...
Hayretteyim, seninle geçen hoş zaman gibi
Vurdukça lâleler, derelerden şarâb akar;
Hâlinde gizli bir azamet, haklı bir vekaar:
Târihe vermiş ismini bir kahraman gibi.
Son hamlesiyle döndü gülistana her mezar;
Sahrayı tuttu kahkaha şeklinde lâlezâr,
Vâdîyi sardı meş'aleler erguvan gibi.
Bir hüsn ü ân müsabakasından gelir bahar,
Mevsimlerin başında, bir iklime şan gibi:
Göğsünde lâleler tutuşurken nişan gibi,
Her kuşta, her çiçekte bir alkış, bir iftihar...
Hayretteyim, seninle geçen hoş zaman gibi
Vurdukça lâleler, derelerden şarâb akar;
Hâlinde gizli bir azamet, haklı bir vekaar:
Târihe vermiş ismini bir kahraman gibi.
Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder