Hummalı bir sükûn inmiş sahile,
Dalgalar çırpınır, söğütler dalar.
Rakseden suların mûsikîsiyle
Kayalar dinlenir guruba kadar...
Kuytu ormanları, tenhâ bağları
Geziyor mevsimin yorgun rüzgârı.
İnce dallar kırık, yapraklar sarı,
Geçmiş bu yoldan da, belli, sonbahar.
Duyulur bir ayak sesi gizlice
Hâlî bahçelerden rüzgâr esince:
Geçen bir yolcu mu, yoksa her gece
Yollarda beklenen bir kadın mı var?
Dalgalar çırpınır, söğütler dalar.
Rakseden suların mûsikîsiyle
Kayalar dinlenir guruba kadar...
Kuytu ormanları, tenhâ bağları
Geziyor mevsimin yorgun rüzgârı.
İnce dallar kırık, yapraklar sarı,
Geçmiş bu yoldan da, belli, sonbahar.
Duyulur bir ayak sesi gizlice
Hâlî bahçelerden rüzgâr esince:
Geçen bir yolcu mu, yoksa her gece
Yollarda beklenen bir kadın mı var?
Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarları
1917
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder