Sayfalar

1 Ekim 2015 Perşembe

Çok Bi Çocuk

İçerek bahçen içinde defne yapraklarıydı gölgen
Hışırtılarla seyrederken üzerlerinde
Eflatun bir fino peşinde
Loş ve nefti yılanlardı bi görünüp bi yiten...
Sarmaşıklarla sarmaş dolaş
Gece bekçisiydin geceye...
Gündüzleri başka bir ıssızlık
Ihlamur kokularıyla ikindileri
İçin geçer olurdu hep...
Vaktaki - yıllar sonra doğacak kızın boyamış olmalı -
Alacalara belenmiş bir tosbağa yavrusu
Dokundu o yaz, sağ ve yalın ayağının başparmağına
Korkudan öleyazdın
O an işte sübyan koğuşundan meşruten tahliye oldun...

Yaban topraklarını lanetli
      bir yaban domuzu gibi
            sivri burnunla sürerken
                  muhacirlikten maacirliğe

Sezdirmeden sana başucunda
      bir selvi bitiyordu hiçbitme
Irzına kastı güya gökyüzünün
      akça pakça ve ebru bulutlara doğru
Tırmanıyor tırmanıyor tırmanıyordu
      yemyeşil bir metafor

Öyle serseri bir kurşun oldun ki sonunda
Dan dedin kendi kendini vurdun
Sen ki kaanun kuvvetinde bir kararnameyle
Çocukluktan ceffel kalem ihraç olunmuştun
Tohuma kaçsan da sersem siklerin tohumlarıyla
Savrularak Atatürk bulvarından LSD avenülerine,
Ecel denen Enterpol'e acilen teslim olana dek
Çok sabıkalı ama, çok çocuk bi çocuktun
Hep o ihtiyarlamış çocuk bahçen içinde
Ve hala içerek...


Can Yücel
Çok Bi Çocuk

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder