Sayfalar

27 Kasım 2015 Cuma

Moesta Et Errabunda

Söyle bana, Agathe, kalbin uçar mı bazan,
İğrenç kentin o siyah okyanusundan öte,
Bir başka okyanusa, görkemle parıldayan,
Aydınlık, mavi, derin, bir el değmemişliğe?
Söyle bana, Agathe, kalbin uçar mı bazan?

Ey engin deniz, bizi uzak tut işimizden!
Hangi şeytan verdi bu bet sesli türkücüye,
Rüzgârların sınırsız orguna eşlik eden,
Ninni söylemeyi bir ulvi iş olsun diye?
Ey engin deniz, bizi uzak tut işimizden!

Götür beni, ey tren! kaçır beni, ey gemi!
Uzağa! çok uzağa! pis gözyaşlarımızdan!
- Agathe’nin kederli yüreği bazan der mi:
Pişmanlıktan öteye, suçlardan, acılardan,
Götür beni, ey tren! kaçır beni, ey gemi!

Ne kadar uzaksınız, ey mis kokulu cennet,
Orda bir gök altında, her şey sevda ve neşe,
Orda boğulur yürek kaplayınca saf şehvet,
Orda herkes layıktır sevmeye, sevilmeye!
Ne kadar uzaksınız, ey mis kokulu cennet!

Ya o yeşil cenneti çocukluk aşklarının,
Yarışmalar, şarkılar, öpücükler, demetler,
Hele titrek kemanlar, ötesinde sırtların,
Akşamları koruda şarap dolu güğümler,
- Ya o yeşil cenneti çocukluk aşklarının,

O saf ve masum cennet, dolup taşan hazlarla,
Daha uzakta mıdır Hindistan’dan ve Çin’den?
Dön denilse gelir mi, ah eden çığlıklarla,
Ve can verebilir mi ona bir ses, gümüşten,
O saf ve masum cennet, dolup taşan hazlarla?


Charles Baudelaire
Kötülük Çiçekleri


Moesta Et Errabunda:  Hüzünlü ve başıboş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder