Sayfalar

12 Aralık 2015 Cumartesi

Şarabın Ruhu

Şişede şakıyordu, akşam, şarabın ruhu:
“Aziz ve yeteneksiz insan, bu şarkı sana,
Baştan başa ışık ve kardeşlik ile dolu,
Cam hücremde ve pembe mumlarımın altında!

Biliyorum, üstünde bu alevli tepenin,
Nice yakıcı güneş, eziyet ve ter lazım
Hayatımı yaratmak, ona ruh katmak için;
Ne var ki, kötücül ve nankör olmayacağım

Zira iş yorgunu bir kişinin kursağına
Düştüğüm vakit sonsuz bir sevinç duyarım ben,
Onun sıcacık göğsü tatlı mezardır bana,
Burası çok daha hoş soğuk mahzenlerimden.

Kulak ver yankısına pazar şarkılarının
Ve umuda, coşkulu kalbimde cıvıldayan!
Dirseklerini daya, kalkık dursun kolların,
Yücelteceksin beni ve kalacaksın hayran;

Tutuştururum esrik gözlerini eşinin;
Oğluna güç veririm, renk katarım yüzüne,
Yağ olurum ömrün bu narin atleti için
Güreşçiler kasını sağlamlaştırsın diye.

Cennet taamı olup düşeceğim gövdene,
Ölümsüz Rençper’in değerli tohumuyum ben,
Bunun için aşkımızdan şiir doğsun yine
Benzersiz bir çiçek gibi Tanrı’ya yükselen!”


Charles Baudelaire
Kötülük Çiçekleri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder