Şiir, Sadece: 2015-06-14

20 Haziran 2015 Cumartesi

Gidemeyiş

Güz ve kış ve ilkbahar geçti
Yaz çarçabuk geçti
Hepsi tekrar tekrar geçtiler
Bu bana uzun geldi

Gecem avurtlarım gibi çöktü
Ve çöktüm
Sabahım, sabahlarım
Kabından taşan sütler gibi büyüdü
Ve taştım
Gün güne taşındı, yıl yıla
Gitmedim, gidemedim

Ki dedim
Bana söz vermeliydi biri
Sesi uzaklardan gelen
Görünmez yıllarla ilgili.


Edip Cansever
Ester'in Söyledikleri
Bezik Oynayan Kadınlar

Saplantı

Sözlerim kendim üstüne
Gölgem beni istedi
O ki istedi
Suyum beni istedi
O ki istedi
Cemile beni istedi
Ne oldu? hiç! alışamadım
Kartalın bir kayaya çarpışı idi

Soyundum, giyindim, tekrar soyundum
Arada olacağın düşünü kurdum
Zevk duydum bundan
Cemile anlamadı, Cemal hiç anlamadı
Seniha görmedi ki
Ve göstermedim

Sözlerim kendim üstüne
Bir uzak yerlere gitmek üstüne
Sanki günler tek bir güne birikti
Bense çıkmazda kaldım, usandım
Çıkmazlarda üstüste
Birikmiş ufuklar kadar derindim

Ve dedim: elbette deneyeceğim.


Edip Cansever
Ester'in Söyledikleri
Bezik Oynayan Kadınlar

Özleyiş

Gülüşümü ıslattım —kar yağdı bütün gün—
Daha yağsın
Kar yağsın bütün otellerin üstüne
Üstüne üstüne bütün otellerin
Kar yağsın
Lacivert gözlerine Seniha'nın

Hiç bitmesin, yağsın
Karla dolsun göğsünün katedrali
Avluya düşen org uyansın

Özlemim sanadır, varsın
Kar yağsın, daha yağsın
Seni andırıncaya kadar.


Edip Cansever
Ester'in Söyledikleri
Bezik Oynayan Kadınlar

19 Haziran 2015 Cuma

İkilemler

Bu gözyaşları benim mi
Camdaki yağmur taneleri mi yoksa?

Acıyla sevinç de
Birbiriyle içiçe mi
Terketmeden biri ötekini?

Mutsuzluk mutluluğu örerken
Masmavi bir boyun atkısı gibi?

Bunları ben mi söyledim
Ester mi, o mu söyledi?

Sesi yok kendisi var
Gözleri yok kendisi var
Cemal'siz Cemile'siz
Seniha bir otelde
Ya ölü ya kimsesiz.


Edip Cansever
Ester'in Söyledikleri
Bezik Oynayan Kadınlar

Umuş

Bütün iyi kitapların sonunda
Bütün gündüzlerin, bütün gecelerin sonunda
Meltemi senden esen
Soluğu sende olan
Yeni bir başlangıç vardır

Parmağını sürsen elmaya, rengini anlarsın
Gözünle görsen elmayı, sesini duyarsın
Onu işitsen, yuvarlağı sende kalır
Her başlangıçta yeni bir anlam vardır.

Nedensiz bir çocuk ağlaması bile
Çok sonraki bir gülüşün başlangıcıdır.


Edip Cansever
Ester'in Söyledikleri
Bezik Oynayan Kadınlar

Doğuş

İnsan ki yok ise yoktur
Kimdir bu Hilmi Bey ki, yoktur
Bu böyle değilse benim sözüm hiçe insin

İleri gidiyor Cemile, o orada yok
Arkaya gidiyor, onu sezemiyor
Sola yönleniyor, onu seçemiyor
Sağda gizleniyorsa, onu göremiyor

Öyleyse yığınla mektup
Ne durur bir çekmecede

O ki bir gün bunu bana söyledi:
Olana değil de olmayana yazmak
Çünkü beni süsledi

Ey benim ıslak yalnızlığım
Umudum senden doğsun.


Edip Cansever
Ester'in Söyledikleri
Bezik Oynayan Kadınlar

18 Haziran 2015 Perşembe

Duruş

Ki bazı sözlerin anlamı
O sözlerin söylenişindedir

Yılların sayısına girmediyse Seniha
Nereden zaman almıştır

Ki bazı durumlara söz yoktur
Hem neden olsun
Her durumun dili daha başka durumlardır

Ben bu derinliği bu kadar
Nerden bulayım
Ki herkes nerden bulsun
Bulmanın dili aramaktır.


Edip Cansever
Ester'in Söyledikleri
Bezik Oynayan Kadınlar

Düşüş

Cüce bir icadınla kambur bir kadın
Günü söylendiler bir park kanepesinde
Ve artık gitmediler, çünkü hiç gitmediler
Ayaklarının altına düşüp
Orada gizlendiler

Seniha'yla Cemile
Dünyalarının altına düştüler
Günlerinin kışları
Karlarıyla örttü onları

Sen bunu söyledin ya
Kendin için bilme.


Edip Cansever
Ester'in Söyledikleri
Bezik Oynayan Kadınlar

O Bile

Benim sözüme göre
Gözün bildiğini el bilmez
Elin bildiğini ağız bilmez
Sözüme göre utanırım
Yüreğim utanmak bilmez

Hey şimdi ne oldular. Seniha
Çelişkili yaşamına kovuldu
Herkes ki biraz kovuldu
Büyüdükçe yaşlanıyorsa çocukluk
Cemal ne oldu

Bildiğimiz tek şey yalnızlık
O bile şimdi ne oldu
Hey şimdi ne oldular. Cemile
Anısız dünyasında anılarla boğuldu

Kaldıysa bir o kaldı
İçimizde bir vahşeti uyandırma korkusu.


Edip Cansever
Ester'in Söyledikleri
Bezik Oynayan Kadınlar

17 Haziran 2015 Çarşamba

Akmayı Duydum

Ben ben idim, onlar oydular
Karanlık indi bize sığındı
Yılları çok çağlar gibiyiz
Günleri çok yıllar gibiyiz
Uzun sessiz bir ağlamak gibiyiz
Geyik akar suları özleyince
Akmamız yok, çekilmiş nehirler gibiyiz

Yelin sürdüğü yaprağı mı iteceğim
Kötülük nedir, var mıydı bilenimiz
İyilik nedir, var mıydı bilenimiz
Ana karnında sütten
Bembeyaz örülmüşüz de
Derim ki —demek istemem— vahşetin imleriyiz

Ben ben idim, onlar oydular
Geçip de geri dönmeyen bir yeliz
İnsan akar insanı özleyince
Yılları çok bir gün gibiyiz

Akmadık.


Edip Cansever
Ester'in Söyledikleri
Bezik Oynayan Kadınlar

Göz Suyumda

Yüreğimi genişlettiğim zaman
Cemile bana sığsın
Ben onun göklerinden biraz fazlayım
O bana sığsın
Yalnızlık ondan gitsin, kötü mü dedim
Gitmezse ne yapsın, kötü mü dedim
Ben neyin nesiyim ki ve herkes neyin nesi
Alışamıyorsak birbirimize
Sevemiyorsak birbirimizi
Demem ki bir ben mi kaldım
Kurtuluş'ta üç kış ne demek
Birinde portakallar dondu
Birinde ipler dondu pencereden pencereye
Birinde yaşam dondu ve soldu
Seniha'yı koydular ol solgunluğa
O istedi ve oldu
Her otelden bir mektup
Dünyada sanki çok şemsiye bozuldu

Gittim ki yetişemedim
Döndüm ki yetişemedim
Her otel bir oteli bir gül gibi doğurdu
Canım ağrıdı gün gün

Küçüldü küçüldü küçüldü
Göz suyumda bütün oteller.


Edip Cansever
Ester'in Söyledikleri
Bezik Oynayan Kadınlar

Kan Yargısı

Akşamı karşıma aldım
Cemile karşımdaydı
Cemal'i karşıma aldım
Seniha karşımdaydı
Güzel otlar yaktım onlara
Zeytin çıkardım
Sürahiyle içki çıkardım
Seniha'nın gözlerinde pek çoktur
Kan yargısı çıkardım
Bugün akşama 'kadar
Her şey bana iyi oldu
Çünkü durgun günler bana çoktur
Dışarı çıktım, dolaştım
Gün gündür kendimle söyleştim biraz
Bir lavtaya girdim, boşaldım
Eve döndüm, o ne ki bana çoktur

Sütten kesilmiş çocuk mudur ki canım
Canımı yatıştırdım, susturdum.


Edip Cansever
Ester'in Söyledikleri
Bezik Oynayan Kadınlar

16 Haziran 2015 Salı

İstek

Çünkü ağzım öyle istedi
Dudaklarım öyle istedi
Ve göğsüm ve avucumun çukuru
Ve arkam ve önüm ve boynum
Öyle istedi

Çıplaklığımla övünürüm
Dişiliğimle övünürüm
Benim olan her şeyi kullanırım
Kullanmak ayıp mıdır? değildir
Ayıp olan ki nedir?
Ben bunları bir güzellik bilirim
Yüreğimin gözlerini kapatma
O ben ki her şeye daha iyi -bakayım
Bir evdeki dört kişiden biriyim
Kendimi onlardan istedim mi? istemedim
Sözlerine uydum mu? hayır uymadım
Ve bana demediler ve zaten demediler
Herkes suyuna daldı
Levyatanı olta ile çekebilir misin
Herkes suyuna daldı

Yüreğim pekişiktir.


Edip Cansever
Ester'in Söyledikleri
Bezik Oynayan Kadınlar

Seniha'nın Günlüğünden VII

Özür dilerim dünya

Ben bu otelden çıkamam

İmza: Seniha


Edip Cansever
Bezik Oynanayan Kadınlar

Kendime

Kimseye karıştım mı? hiç karışmadım
Bu ki bana tuhaf sayılmadı
Gözleyip sordum mu hiç? hayır sormadım
Bu ki bana yalan sayılmadı
Acımak işim miydi? hayır
Bir evden olmak kötü müydü? hayır
Zamana zamanla bakmak ne idi ki
Baktım
Tarlayı tarlayla ölçtüm
Meyvayı meyvayla ölçtüm
Denizi denizle ölçtüm
Göğü gökle ölçtüm
Zaten insanı insanla ölçtüm ki
Buruk bir tat mı duydum
Ve duydum
Her şey ki bir yorumdu, sonuç değildi
Sonuç ki zaten yoktu

Sen ki kim
Beni bütün bütün bırakma.


Edip Cansever
Ester'in Söyledikleri
Bezik Oynayan Kadınlar

15 Haziran 2015 Pazartesi

Seniha'nın Günlüğünden VI

— Kapının arkasında ne var
— Hiç!, hiçliğin adı
— Kapının arkasında ne var
— Kapının arkasında mı? tanrı
— Kapının arkasında ne var, kapının
— Bilmem ki ne var arkasında kapının
— Kapının arkasında ne var
— Bir bahçe, bir su kovası, içi boş
— Kapının arkasında..
— İncil
— Kapının arkasında ne var
— Bir tepe, boşaltılmış onun da içi
— Kapının arkasında ne var
— Bir duvar, tuğlasız, unutmuş dülger malasını
— Kapının arkasında ne var
— Havası kaçmış bir deniz yatağı
— Kapının arkasında ne var
— Bir çift kadın ayakkabısı —siyah—
— Kapının arkasında..
— Sökülmüş bir laterna, kutusu kalmış
— Kapının arkasında ne var
— Kurumuş böcek kabukları, suyu çekilmiş bir deniz
— Kapının arkasında..
— Bir kuru kafa
— Kapının arkasında ne var
— Kapının arkasında mı? hiç!.
Belli belirsiz bir şarkı.
Odamdan çıktım
Koridoru geçtim —kimseler yoktu—
Merdivenleri indim —kimseye rastlamadım—
(Muhassen'den son kez çıkarken
Kimseye rastlamadım)
Bara baktım —kimseler yoktu—
Bir kadeh aldım, konyak doldurdum
Kadehi iki parmağım arasında tuttum tuttum
Kısarak gözlerimi kendime baktım
Otel, Ben, Konyak —neden olmasın—
Tanrı - İsa - Ruhülkudüs, dedim
Ben böyle dedim, acaba
Kimlerin avuntusuydum.

Dünyaya bir kere daha baktım cam kapının ardından
Dünyanın kokusunu duydum
Kendi kokumu?
Elbette duydum
Geçmeyen bir kokuydu —yaşlılık kokusu mu—
Çıkardım çantamdan Chanel'imi
Biraz süründüm.
Dedim ki,bugün de bitti gündüzüm
Otel, Ben, Konyak
Tanrı-İsa-Ruhülkudüs
Vahşetin son öyküsüyüm
Belki ilk öyküsüyüm
Işığımı söndürdüm: beyaz karanlık.


Edip Cansever
Bezik Oynayan Kadınlar

Seniha'nın Günlüğünden V

İşte
Gördün
Demek ki böyle
Pencere pervazını —kirli çok—
Boyası dökülmüş yer yer
Lekeler lekeler lekeler
İşte, gördün, demek ki böyle
Koruklar sarkmış her yandan
Donuk, tozla kaplı koruklar
Ve lacivert bir görülmeyle
Ve
Limanın insan kokulu gürültüsüyle
İşte
Gördün
Demek ki böyle.
Gördün, görüverdin hemen
Demir arabayı rayların üstünde
Ve tahta bacaklı adamı —güneşe bakan—
Bakışlarında bir zamandışılık —öyle—
Gördün
Demir arabayı
Rayların üstünde
Ve tahta bacaklı adamı
Gördün, görüverdin hemen.

Duydun
Duydun ki o boşluk sendin. Katedral
Ayrıca bir boşluktu senin içinde
Senin senin senin
Hayır!
Dudaklarını büzme
Ayaklarını —evet— daya oraya
Oraya oraya
Tezgaha :koy dirseğini —koydun mu—
İyi tut bardağını —iyi tut—
Bir iki kez döndür avucunda
Seniha!
Gördün mü bak
Buğulu bir hiçliktir, değil mi
Aynada titreşen bardak
Ve her şey
Değil mi, budur
Bir ölünün bir ölüye sorduğunu sormak.

Üç çiçek koymuşlar üç ayrı vazoya
Şuraya şuraya şuraya
Kalbindeki buruk pembelik
Bundan
İşittin işitmedin —ne çıkar—
Konuşur gibi onlar satıcısıyla.
İki kişi durmuş köşede —tam köşede
Düzenli bir biçimde konuşuyorlar
Sen dişlerini vuruyorsun birbirine
Titreyerek yalnızlıktan
—Sanki İstinye'yi dönünce
Porselenler yapıştıran bir ermeni var-
Kuşlar kuşların yanına, yapraklar
Yaprakların yanına
Hiçbir şey yalnız kalmıyor
İnsandan başka dünyada
Seniha!
Duymuyorsun sen kendini
Başıboş bir müzik gibisin kırlarda,
Gün kendini yiyor —gün bile—
Üç çiçekle akşam oldu, ne yapsan
Kapıdaki çıngırak., yaşam ne çabuk geçiyor
Çıngırak
Gün erkek oldu Seniha
Denizden çıktıktan sonra
Giyinmek kadar güzel
Gün erkek oldu
Gün senin oldu Seniha
Upuzun gözlerin ki —lacivert—
Örtüldü akşamın asmalarıyla
Unutma, yaşamından iyisin
Yaşamın senden iyi
Kutsalsın, görkemlisin, kendine verilmişsin.


Edip Cansever
Bezik Oynayan Kadınlar

Seniha'nın Günlüğünden IV

'Ve ölüm bahçesini buldu'

Oteller imzamdır benim
—Ah güzel yaşam! sevgilim ölüm!—
Şimdi bir otelin apacı sevinciyim.

Ey bardak taşıyanlar, kış ustaları
Sonbaharda ne yaparsınız
Ben ne yaparım
Kendime başka biriymiş gibi bakmaktan
Arta kalan bir çift gözü de
Kimbilir nerde bıraktım.
Ah güzel yaşam! sevgilim ölüm!
Göğsümden bir düğme daha çözdüm
Saçlarımı taradım
Yüzümdeki beni koyulaştırdım
Pudra süründüm biraz —hayır, iğrenmiyorum artık-
Kırıştı göz kenarlarım çoktan
Çantamı açtım kapadım —neler yoktu ki—
Bir ayna
Bir katedral fotoğrafı —renkli—
Sonbahardan da büyük
Boş bir tabut deseni
Anahtarsız bir anahtarlık
Adresler —hepsini yırttım attım—
Bir şiir kitabı Nerval'den
—Ölünce tanrının
Bir ikinci yaşamım
Yaşamayı uman Nerval'den—
Telefonu açtım —bilmem ki neden—
Rastgele çevirdim: iğrenç bir kadın sesi
Tanrım!
Hemen kapadım.
Alı güzel yaşam! sevgilim ölüm!
Ben yalnız ikinize hayranım
Bilin ki gitmiyorum 'başka evler'e artık
O günden bugüne hiç çağrılmadım
Kapandım kapandım kapandım
Kabuklu bir deniz hayvanı gibi demin
Yağmurluğumun içine
Fırladım caddelere çıktım
Günaydın, dedim.sütünü esirgemeyen
Eski bir mezar taşına
Günaydın!
Ne güzel bir duruşun var senin
Doğayı kımıldatmadan
Islandım
Kıyılara indim, ıslak kumlara bastım
Ayak izlerimi sevdim, okşadım
Dolaştım dolaştım
Bir bankaya girdim çıktım
Biri bacağımı elledi tramvayda
Ses çıkarmadım
Ah güzel yaşam! sevgilim ölüm!
Seniha!
Seni bugün kıskandım
Otele döndüm akşama doğru.

Not: Ben bugün biraz
Yaşamı kımıldattım
Bir bardak konyak içtim ve
Ölüme kurulandım.


Edip Cansever
Bezik Oynayan Kadınlar