Şiir, Sadece: 2015-07-12

18 Temmuz 2015 Cumartesi

Nedendir Yarab

Açtığımız her bahçede baharmış; doğru.
Hangi dala el atsak yemiş varmış; doğru.
Doğrudur en güzel dünyada olduğumuz; 
Sanki şeytan tüyü var dağında taşında.

Fakat nedendir Yarab bu susuzluğumuz, 
Suyu gürül gürül akan çeşme başında.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

Çaresiz

Civcivli yerine düştüğüm halde 
Bir kerre olsun olta atamadım.
Pul pul balıklarım kaldı hayalde; 
Yaz geçti, çipuradan tadamadım.

Ne güler yüz kâr etti ne tatlı dil: 
Çaresiz bıraktı beni bu sahil; 
Karım kardeşim anam babam dâhil, 
Hiç kimselere dert anlatamadım.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

Hareket

Müzeden hoşlanmam,
Mezarlıkta işim olmaz,
Çarşı pazar dururken,
Nerde hareket ben orda.

Yolda olmalıyım yolda!
Yeni bir zafer attığım her adım.
Vapur mu tren mi kalkmalı
Ben biner binmez.

Es rüzgâr es!
Dönsün yeldeğirmeni!
Yelken rüzgarda yelken olur; 
Bahar gelse gelse rüzgârla gelir.

Kadın raksederken güzeldir, 
Bayrak dalgalandıkça,
Deniz köpürdüğü zaman,
İnsan ihtirasla yaşarken.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

17 Temmuz 2015 Cuma

Kırkıncı Oda

Kırkıncı odanın kapısındayım; 
Ne varsa bu kapı arkasındadır.
Açsam ya açmasam kaygısındayım; 
Aklım iki cihan arasındadır.

Kim bilir neler oluyor içerde!
Yarab! İnsan bahtım hangi ellerde?
Ha ben ha masaldaki o şehzade; 
Gönlüm bir güzelin sevdasındadır.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

Anacığım

Bir gün sılaya geldiğimde, 
Bir şeyler sezersen hâlimde, 
Hiç şaşmayasın anacığım.

Başımı koyup dizlerine,
Uzun uzun ağlayacağım
Bütün insanların yerine.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

Bahar Geliyor

Damlardaki kar, saçaklardaki buz, 
Kanı kaynayan suya dar geliyor.
Haberin var mı? Oluklardan sonsuz 
Akan su sesinde bahar geliyor.
Duy güneyden estiğini rüzgârın; 
Göreceksin neler olacak yarın.
Yuvada çırpınan yavru kuşların 
Uçmak hevesinde bahar geliyor.
Sabret komşu kızı, yakındır o gün; 
Bakarsın ansızın belirmiş göğsün.
Cıvıl cıvıl söylediğin türkünün 
Oynak nağmesinde bahar geliyor.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

16 Temmuz 2015 Perşembe

İlk Aşk

Felek ne kadar kahretse kalbimize, 
Zaman zaman hatırladığımız olur, 
Hangi dilber ilk aşkı tattırdı bize; 
Bir hâtırayla yaşadığımız olur.

Ah o yaz gecesi, o mehtap, o havuz!
Balkonundan gül atan cömert sevgili!
Aşkınla deli divâne olduğumuz, 
Sarmaşığa tırmandığımızdan belli.

Belki bugün bu yaşta tekrar olunmaz, 
İlk aşk gecesinin masum yeminleri, 
Fakat nerde ilk öpüşün verdiği haz?
Saadet bilmiyorum o hazdan gayri.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

Akıbet

Selâ verildiğine göre,
Camiikebir minaresinde,
Günlerden cuma olmadığı halde, 
Muhakkak ölü var mahallede.

İşte!
Olup olacağımız bu cenaze; 
Geçiyor caddeden vakur ve sâde, 
Dalgalar misâli omuzlar üzerinde.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

Su Sesi

Nasıl kızayım
Uykumu kaçırdığına,
Değirmene akan su!
Sesin öyle güzel ki,
Duymak isterdim
Öldükten sonra bile.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

15 Temmuz 2015 Çarşamba

Ben Aşk Adamıyım

Dolaştığım denizlerce düşünüyorum, 
Bineceğim son gemi değil midir 
Hayır sahibi omuzlarda giden tabut 
Herkes gibi teselliye muhtaç olsaydım eğer 
Derdim ki: «Elbet bir ağlıyanım olur benim de; 
Ramazan geceleri Yasin okuyanım, 
Baharda kabrime menekşe getirenim de.»

Fakat bütün bunlar olmasa da olur, 
Yine tasa etmem,
Yine kırılmam kimseye.
Ben aşk adamıyım,
Sevmeğe geldim insanları,
Gönlümle, elimle, kafamla sevmeğe; 
Hesapsız, karşılıksız,
Ayrılık gayrılık gözetmeden, 
Gün gelip gidersem şayet,
Öyle severekten gideceğim ki, 
Karanlık kıyılardan bile olsa, 
Candan selâmlarım
Civarımdan geçecek gemileri; 
Güneşli gemileri;
Şarkılı gemileri;
İçlerinde kendim varmışım gibi!


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

Dalgın Ölü

Dün güzel bir kadın geçti
Kabrimin yakınından.
Doya doya seyrettim
Gün hazinesi bacaklarını,
Gecemi altüst eden.
Söylesem inanmazsınız,
Kalkıp verecek oldum
Düşürünce mendilini;
Öldüğümü unutmuşum.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

Aşk

Açınca baharın dişi gülleri, 
Bir başka rüzgâr eser bahçelerde.
Dinle çılgınca öten bülbülleri; 
Sarına niçin düştüğünü bu derde.

De ki: - Aşktır şâdeden gönülleri; 
Perişan, berbat eden gönülleri.
Aşk söyletir en yanık türküleri, 
Ay buluta girdiği gecelerde.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

14 Temmuz 2015 Salı

Abbas

Haydi Abbas, vakit tamam;
Akşam diyordun işte oldu akşam.
Kur bakalım çilingir soframızı; 
Dinsin artık bu kalp ağrısı.
Şu ağacın gölgesinde olsun; 
Tam kenarında havuzun.
Aya haber sal çıksın bu gece; 
Görünsün şöyle gönlümce.
Bas kırbacı sihirli seccadeye, 
Göster hükmettiğini mesafeye 
Ve zamana.
Katıp tozu dumana,
Var git,
Böyle ferman etti Cahit,
Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş'tan; 
Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

Paydos

Paydos bundan böyle çılgınlıklara;
Sert konuşmağa başladı aynalar.
Yetişir koştum aşkın peşi sıra; 
Bitirdi beni bu içki, bu kumar.

Ne saklayayım gaflet ettiğimi?
Elimle batırmışım gençliğimi; 
Binip bineceğim en güzel gemi!
Aldığını geri vermez dalgalar.

Meyhaneler, sabahçı kahveleri, 
Cümle eş dost, şair, ressam, serseri, 
Artık cümbüşte yoksam geceleri, 
Sanmayın tarafımdan ihanet var.

Yaş ilerliyor... Artık geçti bizden; 
Kişi ev bark edinmeli vakitken, 
Gün gelince biz değil miyiz ölen?
Cenazemiz yerde kalmasın dostlar!


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

Uçtu Uçtu

Uçtu uçtu leylek uçtu,
Uçtu uçtu masa uçtu,
Uçtu uçtu Semahat uçtu,
Uçtu uçtu ... ?
Ne uçtu sanırsınız çocuklar?
Uçtu uçtu gençliğim uçtu.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

13 Temmuz 2015 Pazartesi

Bahar Yeli

Nihayet damlarda leylekler göründü, 
Upuzun gagalarını takırdatan.
Vefasız sandığımız turnalar döndü; 
Geçen yıl gittikleri meçhul diyardan.

Çiçek açmış ağaçlara bak ne güzel; 
Gel bizim olsun serçelerin neşesi!
Gel seninle kırlara açılalım gel!
Neler vadetmiyor akar suyun sesi 

Şu yeşilliğin ta sonuna gideriz, 
Ne olduğumuzu unutuncaya dek, 
İstersen havadan sudan bahsederiz, 
Yalnız adımlarımızla sevişerek.

Uzamağa başladı günler sahiden; 
Güneşin batmak istemediği belli.
Eteğini havalandırarak esen 
Kış boyunca düşündüğüm bahar yeli.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

Bütün Bir Yaz

Şehit bahriyeliye fâtiha,
Dünyaya barış duası,
Balıklara selâm oldu,
Deniz kızlarına serenad,
Minnet ve şükran güneşe,
Bütün bir yaz,

Edremit körfezinde gölgemiz.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

Bugün Cuma

Bugün cuma;
Büyükannemi hatırlıyorum,
Dolayısiyle çocukluğumu,
Uzun olaydı o günler!
Yere düşen ekmek parçasını 
Öpüp başıma götürdüğüm günler!

O zaman inandığım gibi,
Sahiden bir öbür dünya varsa eğer, 
Orada da cumaysa bugün,
Başında bulutlardan beyaz örtüsü, 
Büyükannem namaz kılmaktadır, 
Namahrem eli değmez seccadesinde; 
Mekkei Mükerremeden getirilmiş.

Dilerim duasında unutmasın beni; 
Günahkâr olduğumu hatırlayarak.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş