Sayfalar

24 Ekim 2015 Cumartesi

Erkekler

Gençliğimde, izlerdim
Perdelerin ardından
Sokakta erkeklerin
Bir aşağı bir yukarı
Yürüyüşünü. Ayyaş erkekleri, ihtiyar erkekleri.
Sustalı bıçak gibi delikanlıları.
Görürdüm onları. Erkekler
Hep bir yerlere giderler.
Bilirlerdi orada olduğumu. On beş
Yaşındaydım ve çıldırıyordum onlar için.
Penceremenin altında dururlardı,
Omuzları bir genç kızın memeleri
Gibi dikti.
Ceketleri bellerine, kalçalarına vururdu.
Erkekler.

Zamanı gelince sizi avuçlarına
Alırlar, nazikçe, dünyanın
Görüp göreceği son ve kırılgan
Bir deniz kabuğuymuşsunuz gibi
Sonra sıkıştırırlar. Birazcık ama. İlk
Kavrayışları ne de güzeldir. Çarçabuk
Bir kucaklama. Yumuşak bir dokunuş
Savunmasızlığınıza. Sonra
Biraz daha. Ve acı başlar. Korkuya dokunan
Bir tebessüm kopar içinizden. Nefes
Alamaz olunca
Zihniniz infilak eder, kuvvetle patlar, aniden,
Bir kibrit çöpü gibi. Paramparça.
Özsuyunuz,
Erkeklerin bacaklarından süzülür. Ayakkabıları lekelenir.
Hayat normale dönünce yeniden ve yerli yerine
Oturmaya başlarken yaşamaktan
Aldığınız tat,
Bedeniniz çarpar kapılarını. Sonsuza dek.
İşe yaramaz olur anahtarlar.

Sonra zihninizde boylu boyunca
Açılır pencereler. Orada, dalgalanan
Perdelerin ardında, erkekler yürür.
Akıllarında bir şeyler.
Bir yerlere giderler.
Ama bu defa, sadece
Durup izlersiniz.

Belki.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

Harika Kadın

Sırrımı merak eder güzel kadınlar.
Ne pek şirinim ne de manken gibi ölçülerim var
Anlatmaya başlayınca da
Yalan söylediğimi sanırlar.
Derim ki sırrım,
Uzanabildiği yerdedir kollarımın
Kalçalarımın genişliğinde
Adımlarımın uzunluğunda
Dudaklarımın kıvrımında.
Bir kadınım ben
Harikayım
Harika kadın.
O benim işte.

Bir yere girerim
Olabildiğince kendimden emin
Ve erkekler
Donup kalırlar
Ya da diz çökerler önümde.
Kovan dolusu bal arısı
Dönenip durur çevremde.
Derim ki sırrım,
Gözlerimdeki alazda
Parıltısında dişlerimin
Belimin kıvrımında
Ve neşesinde yürümemin.
Bir kadınım ben
Harikayım
Harika kadın.
O benim işte.

Erkekler anlamak ister
Ne bulduklarını bende
Nasıl da çabalayıp dururlar
Ama dokunamazlar
Bende saklı gizeme.
Göstermek istediğim zaman bile
Göremiyoruz derler yine de.
Derim ki sırrım,
Sırtımın kavsinde
Güneşinde gülüşümün
Göğüslerimin salınışında
Soyluluğunda duruşumun.
Bir kadınım ben
Harikayım
Harika kadın.
O benim işte.

Anlıyorsunuz şimdi
Neden eğilmez başım.
Bağırıp çağırmam, tepinip durmam
Yüksek sesle de konuşmam.
Yanınızdan geçip gitsem bile
Gurur duymalısınız bundan.
Derim ki sırrım,
Topuklarımın tıkırtısında
Saçlarımın büklümünde
Ayalarında ellerimin
Özenime ihtiyaç duyuşunuzda
Çünkü bir kadınım ben
Harikayım
Harika kadın.
O benim işte.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

Hatırlayış

Paul için


Ellerin hafifçe dokunuyor
şaçlarımdaki
arı kovanına, tebessümün
yanaklarımın
kıvrımında. Bundandır ki, üzerime
geliyorsun, coşup taşmaya
hazır istekle, o bilinmezlikler
kirletiyor zihnimi.

Kendini ve o sihri
geri çektiğinde sen,
göğüslerimin arasında
hüküm sürerken sadece aşkın kokusu,
o zaman işte, sadece o zaman,
varlığını doyumsuzca
içime çekiyorum.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

23 Ekim 2015 Cuma

Taşralı Çapkın

İç oynatan bir blues çalıyor
Çelik burunlu pabuçlar kıpırdanıyor
Kıvrılmış pantolonun paçası
Başlasın cumartesi gecesi dansı
Gidip kızılcık sodası içecek
Bulduğu ilk kızla dans edecek


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

Kadim Denizlerde Ölü Çocuklar

Tanrım,
senin yolunu gözlüyorum okyanuslarda
başımın üstünde alabildiğine
yükseliyor sular
Dalgalar, mısır tarlaları gibi
kabarıp alçalıyor
kara ayaklarımın etrafında.
Gökler kımıldıyor
yıldızlar yuvalar buluyor kendine
koyu çaresizlikler içinde.
Ben arıyorum hala.
Seni hatırlıyor
ilk defa takdim edilen
salon kızlarının
soluk renkli bileklerindeki
zarif deniz kabukları.

Susturamamış senin sesini
yaşanmamış çocukluk
bile. Kulak
veriyorum. Fısıldıyorsun
su geçitlerinde.

Derin ağıtlar
iniltiler yükseliyor
denizin karnından
ve senin türkün
unutulmuş çayırların
yeşilini
ve tamtam seslerini
getiriyor bana. Palmiyelerin eğilişi
kadın gibi salınmalar
kara üzüm mavisi çocuklar,
kemikleriniz kadar
beyaz ve tertemiz
kumsallarda
gülüyorlar,
kadim suların
ayak ucunda.

Tanrım.
Yolunu gözlüyorum senin
bir balinanın
karnında.
Şimdi
senin kanın
maviye boyuyor
bizim
tarazlanmış
mezarlarımızın
üzerindeki dalga
köpüklerini.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

Mahpus

Cesurca süzülüyor
gün ışığı
demir parmaklıklardan
ve zeminde titreşerek
dans ediyor
parıltılarla.
Kilidin,
anahtarların,
ökçelerin,
kurumuş kan lekeli
silahların
çınlamaları duyuluyor.
Cesurca süzülüyor
gün ışığı yine de.

Mahpushane
kefaletname
sonra raylarla hürriyete.

Gri gardiyan adamlar
uğultu ve takırtıları
ve fasulyeyi
ve beton ölüm tabaklarını dağıtıyorlar.
Ve sonra soluk güneş
tökezliyor demirdireklerin arasında
gri gardiyan adamların
yarattığı korkuyu azaltmak için.

Mapushane
kefaletname
sonra raylarla hürriyete.

Karanlık gece.
Ben bizzat kendim
kayıp düşerim korkunun
kıvrımlarına ve tarihine.
Beni sırların derinliklerine çeker
ve sükunete ve çınlamalara ve
nefretin hatıralarına kapar kulaklarımı.
Ve sonra gece ve uyku
ve rüya.

Mapushane
kefaletname
sonra raylarla hürriyete.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

22 Ekim 2015 Perşembe

Masal

Hep korkardı erkeklerden,
gecenin getireceği
günah ve keyiflerden.
Ne zaman bir yatak görse
şakırtılarla kapanırdı
kilitler aklında.

Kaşlarını çattı
ve tıkadı o bakışla
anahtar deliğini.
Çaprazlama bir zincir
astı kapısına
ve kapattı zihnini.

Kemikler bulundu
yaklaşık otuz yıl sonra
yerine bir otopark
yapmak için evini
yıktıklarında.

Otopsi raporu okundu:
ölüm sebebi şiddetli insansızlık.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

Amerika

Vaat ettiği altın
toprakta kaldı

Adaletinin sınırları
açıkça tanımlanmadı

Bereketinin mahsulü
başaklar ve yemişler

Ne derin acıları dindirdi
ne de açlar doyabildiler

Gururlu beyannameler
yaprak gibi savrulmuş

Güneyine bir bakın
ölümle dostluk kurmuş

Haykırıyor harcanmış asırlar
keşfedin bu ülkeyi

Soylu kitabelerini dikin
kimsenin reddedemeyeceği:

"Katletti parlak geleceğini
üç kuruş için harcadı

Tuzak kurdu evladına
sahte efsanelerle kandırıdı"

Yalvarırım

Keşfedin bu ülkeyi.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

Afrika

Öylece uzanmıştı
şeker kamışı tadında
bitimsiz çöller gibi saçları
ayakları altından
göğüsleri dağ
iki Nil gibi gözyaşları.
Öylece uzanıyordu
Simsiyah yıllar boyunca.

Akça denizlerin ötesinden
kırağı beyazı ve soğuk
vahşi haydutlar
buz sarkıtları gibi saldırgan, küstah
alıp götürdüler gencecik kızlarını
sattılar güçlü oğlanlarını
O'nu İsa'ya mahkum ettiler
kanını döktüler silahlarıyla.
Öylece uzanıyordu.

Şimdi ayağa kalkıyor
acısını anımsayarak
derin ve karşılıksız haykırışlarını
kaybettiklerini anımsayarak
hazinelerini, zenginliklerini
katledilmiş tarihini anımsayarak
yürüyor artık emin adımlarla
bir zamanlar öylece uzanmış olsa da.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

21 Ekim 2015 Çarşamba

Hayal

Bana elini ver.

Bu şiir hırsının ötesinde
bir yer aç bana
hem seni götüreyim
hem de izleyeyim seni.

Bırak
dokunaklı sözcükler
ve aşkı yitirme sevdası
başkalarına
kalsın.

Sadece
Bana elini ver.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

Temas II

Adele için


Delikanlı Öğrenci

Hiç değmedi onun yüzüne
kadim kitaplardan kalkan toz zerreleri,
ve kapkara, gösterişli pınarlar
onun genç cehaletinin
ötesinde bir yerde
mumyalanmış gibiydi.


Hanımefendi Öğretmen

O ise Firavun duvarlarına kazınan
güngörmüş mücadeleden
ve çölleşmiş rüyalarının
dehlizlerinde çınlayan
Yeniden Yapılanma Dönemi'nin
ızdıraplarından söz açıyordu.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

Temas I

Kadın bir aşk öpücüğü diledi adamdan
ve sarmaş dolaş geceler.
Birbirlerine bağlandılar
ağaçların arasında
tam da kıyıcığında suların.

Yüzü delik deşik ay, hatırlattı kadına,
asırlar geçmiş sanki aradan
Yunanistan'ı, Parthenon'u
ve Kleopatra'nın saltanat kayığını
anlatmıştı adam.

Ayağını
okyanusun tuzlu sularına
soktu kadın, dizlerine kadar.

Adam Alexander Pope'tan,
Bernard Shaw'dan ve
Çavdar Tarlasında Çocuklar'dan bahsetti.

Sandaletleri suya kapıldı kadının,
ellerini kuruladı,
ıslak alnını sildi sonra.

Odasına doğru yürüdü ardından,
Gözlerindeki yaşı sildi
Sakınmadan söyledi annesine:
"Şunu öğrendim bütün anlattıklarından.
Bir başkasını seviyormuş
Benim sevdiğim adam."


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

20 Ekim 2015 Salı

Bir Başına

Uzanmış düşünürken
Dün gece
Suyun susamadığı
Ve ekmeğin taşa kesmediği
Bir yuvayı nasıl bulurum diye kendime
Tek bir şey geldi aklıma
Ve yanıldığımı sanmıyorum asla
Kimse
Ama hiç kimse
Bir başına yapamaz burada.

Yalnız, yapayalnız
Kimse ama hiç kimse
Bir başına yapamaz burada.

Bazı parababaları vardır
Ama kıyamazlar paracıklarına
Cadılar gibi dolaşır kadınları
Çocukları söyler hazin şarkılar
Pahalı doktorlara giderler
Taştan kalplerine şifa aramaya.
Ama kimse
Hayır hayır, hiç kimse
Bir başına yapamaz burada.

Yalnız, yapayalnız
Kimse ama hiç kimse
Bir başına yapamaz burada.

Dikkatle dinlersen şimdi beni
Anlatacağım sana bildiklerimi
Fırtına bulutları toplanıyor
Rüzgar patladı patlayacak
İnsanoğlu ızdırap içinde kıvranıyor
Ve işitiyorum, iniltileri duyulmakta
Çünkü kimse
Ama hiç kimse
Bir başına yapamaz burada.

Yalnız, yapayalnız
Kimse ama hiç kimse
Tek başına yapamaz burada.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

Güvensizlik Duygusu

Hakikati çıkarıp alamadım yalanın içinden
ya da anlayamadım düşlerim gerçek mi,
Yalnız biri yanıltmadı beni tahminlerimden
bu koca dünyada, o da seninle ilgili.
Yüzünün çizgilerine tek tek dokunmuştum,
tanımıştım aşkı, hazırdım bedeline.
Büyüleyen sözlerle darmadağın olmuştum
aklım benim, çoktan yitmişti bile.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

Gel. Sevgilim Ol

Yollar devasa arabalarla dolu
Bilinmez bir yere gidiyorlar son sürat
İnsanlar tutuşan herşeyi tüttürüyor
Kimi, hayatını sarıyor bir kadehin etrafına
Ve sen hangi yöne döneceğini bilmeden
oturup bekliyorsun.
Ben biliyorum.
Gel. Sevgilim ol.

Kıyametin yarın kopacağını söylüyor bazı kahinler
Ötekilere göre bir iki haftamız daha var
Gazeteler türlü felaket haberiyle dolu
Ve sen hangi yöne döneceğini bilmeden
oturup bekliyorsun.
Ben biliyorum.
Gel. Sevgilim ol.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

19 Ekim 2015 Pazartesi

Zavallı Kız

Bir başka sevdiğin var
ve ben biliyorum bunu
Seni delicesine seven biri
tıpkı benim gibi
Mücevher sanki sözlerin
pürdikkat dinliyor her söylediğini
Anladığını düşünüyor
seni
Zavallı Kız
Tıpkı benim gibi.

Başka bir kalbi daha kırıyorsun
ve ben biliyorum bunu
Ve yapabileceğim
hiçbir şey yok
Eğer anlatsam
ona bildiklerimi
Yanlış anlayacak
ve defedecek beni
Zavallı Kız
Tıpkı benim gibi.

Onu da terkedeceksin
ve ben biliyorum bunu
O da hiç bilmeyecek
onu neden terkettiğini
Ağlayacak ve bilmek isteyecek
neyin yanlış gittiğini
Bu şarkıyı söyleyecek
o da sonunda
Zavallı Kız
Tıpkı benim gibi.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

Külrengigün

Gün kasvetli
bulanık ve kül rengi
sen gittiğin zaman.

Dikenli taçları
kıl kumaştan
giysileri kuşanırım.

Kimse bilmez
ne halde garip kalbim
ayrı düştüğümüz zaman.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

Geçen Zaman

Senin tenin şafağa benzer
Benimki akşam karanlığına.

Biri başlangıcını anlatır
mutlak bir bitişin.

Öteki, sona erişini
kesin bir başlangıcın.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri