Şiir, Sadece: 2015-10-25

31 Ekim 2015 Cumartesi

Emekçinin Şarkısı

Şilepler ilerler
denizlerde
benim sayemde
benim sayemde
Trenler koşturur
raylar üstünde niçin
omuz verdiğim için
omuz verdiğim için
Heyya heyya hey
Heyya heyya hey

Arabalar ulaşır
korkunç hızlara
ben varım orada
ben varım orada
Vız gelir uçaklar
dağlar denizler
ellerim yeter
ellerim yeter
Heyya heyya hey
Heyya heyya hey

Erkenden uyanırım
işler fabrikalar
Ölesiye çalışırım
Hayat durmaz akar
Bir şey daha var bende, bir şey daha var bende
Büyümekte, yaklaşmakta, gelmekte…
Heyya hey
Heyya hey
Heyya hey


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

Uykusuz

Bazı geceler kendini
naza çeker uyku,
uzak durur ve oralı olmaz çağrılara.
Onu yanıma çekmek için
yaptığım bütün hileler
yaralanmış gurur gibi anlamsızdır
ve daha çok ızdırap verir bana.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

İlan

Kampanayı çal,
yemeği hazırla,
gümüş madalyonu as boynuna.
Ev sahibi kapıyı çalıyor
Kirayı hazırladım, vereceğim az sonra.

Işıkları söndür,
nefesini tut,
yüreğimi al avuçlarına.
İki hafta oldu işte kovulalı
Kira vakti geldi çattı kapıya.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

30 Ekim 2015 Cuma

Kafesteki Kuş

Özgür bir kul atılır
terkine rüzgarın
ve süzülür akıntıyla beraber
sonuna kadar
ve daldırır kanatlarını
gün rengi ışığına güneşin
ve sahiplenmek ister
cesaretle gökleri.

Fakat daracık kafesinde
durup dolanan bir kuş
görebilir mi hiç
gazap parmaklarının ötesini
kanatları yolunmuştur
ve zincirlidir ayakları
bundandır şarkı söylemek için
gırtlağını hazırlaması.

Söyler şarkısını
kafesteki kuş
sesi bilinmezliğin
korkusuyla titrer
o kadar çok ister ki
duyulur uzak tepelerden
kafesteki kuşun
özgürlük şarkısı.

Özgür kuş başka bir meltemi kovalar
ve güçlü rüzgarlarla süzülür arasından hışırdayan ağaçların
ve iştah açan yiyecekler onu bekler şafak gülümserken çimenlikte
ve ilan eder kendisine ait olduğunu göklerin.

Fakat kafesteki kuş mezarını bekler hayallerin
bir kabus çığlığına ses olur gölgesi
kanatlar yolunmuştur ve zincirlidir ayakları
bundandır şarkı söylemek için gırtlağını hazırlaması.

Söyler şarkısını
kafesteki kuş
sesi bilinmezliğin
korkusuyla titrer
o kadar çok ister ki
duyulur uzak tepelerden
kafesteki kuşun
özgürlük şarkısı.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

Kurtuluş

Dugald için


Nihayet varılmış
son bir aşk,
kırpmalı kanatlarımızı,
yasaklamalı yeniden uçmayı.

Fakat ben, şimdi
darmadağınığım, kafam karışık
havalanıyorum
hızlanıyorum ışığa doğru.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

Bir Georgia Şarkısı

İçimiz doluyor Güney şehirlerinin rayihasıyla,
Geberesiye haşlanmış tuzlu domuz,
Manolyaların tatlı akşam keskinliği
Ve taze terin o müthiş yeşil kokusu.
Güneyin tarlalarında,
Uzaktan uzağa dans eden
Koşturan ayak seslerinin,
Acı şarkıların
Valslerin, çığlıkların ve
Salon danslarının akıcı tınıları
Dalga dalga süzülüyor
Bereketli Georgia topraklarında.

Bana bir ninni söyle, Savannah.

Saatler geçmek bilmiyor Tara’nın evinde ve
Toza batmış zambaklardan süzlüyor
Dayanılmaz bir hüzün.

O güzel günlerimizi unutma, Susannah.

Ah, kan kırmızısı toprak,
Hala ıslak asırlık
Günahlar yüzünden ve Abenaa
Melez türküleri söylüyor
Macon’a.
Biz, kış akşamları ve
Benzi solmuş ay
Ve çoban ateşlerinin çıtırtılarıyla
Öylece kalırız büyülenmiş nice
Zamandır.

Bizim için ağla, Augusta.

Bizi sarsıp kendimize getirecek
Bir rüzgar lazım bize, ihanete uğramış
Aşkın kalbimizi birdenbire
Susturması gibi.
Kaybolmuş dokunuşları,
Gözümüzün önündeki aşkın
Ne dudakları güzel öpüşler vaat ediyor
Ne de olup biteni görebiliyor
Melezlerin gözleri.

Bize yeni düşler için cesaret ver, Columbus.

Dipdiri yeni bir ay,
Bir kış gecesi ve dingin,
Endişesiz, öylece
Akıp giden
Huzur
Tek ihtiyacımız.

Ey Atlanta ey esrarlı ve
Yitik şehir.

Yeni bir şarkı söyle bizim için. Güneydeki
Huzurun şarkısını.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

29 Ekim 2015 Perşembe

İyi Bir Kadının Acısı

Acı bir türküdür belki sürdüğün hayat
Ya da gecelerini bir başına
Geçirmendir yatakta.
Ama benim bildiğim kadarıyla
O zalim türküler,
İz sürerler kaplan misali
Kemiklerini kırarlar adamın,

Darağacında sarkarlar
İp gibi bazen,
Belki lanet ederim
Tüm soyuma ben,

Acı yapışır diline
Durmadan yakar,
Bir aşk ilahisi
Söylenmeden susar,

Kuzeye yönelir nehirler
Ama biter Güney’de,
Cenaze nağmesi gibidir
Hem de dönerken eve.

Bilmeceler türküdür
Can yakar hep türküler
Bu kadardır bildiğim
Türküler bitmez sürer.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

New York’ta Uyanmak

Perdeler direniyor
rüzgara,
çocuklar uykularında
meleklerle değiş tokuş
ediyor düşlerini. Tüm şehir
sürüklüyor kendini metro
istasyonlarında ve
ben bir tehlike işaretine, bir
savaş söylentisine uyanıyorum,
upuzun uzanıyorum şafağa kadar,
ne halimi soran var ne de merak edenim.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

Ayağa Kalkıyorum

Beni tarihe kaydedebilirsiniz
Acı sözlerinizle, yalanlarınızla,
Beni yerin dibine, çirkefe batırabilirsiniz
Ama uçuşan toz gibi
Ben yine ayağa kalkacağım.

Hırçın özgüvenim üzüyor mu sizi?
Hangi sıkıntıyla kaçıyor rahatınız?
Biliyorum, çünkü oturma odamda keşfettiğim
Petrolü çıkarır gibi yürüyorum.

Aylar gibi ve güneşler
Mutlaklığı gibi medcezirin
Göğeren umutlar gibi
Ben yine ayağa kalkacağım.

Mahvolduğumu görmek mi istemiştiniz?
Boynum eğik ve gözlerim yerde?
İç burkan feryatların dermansız bıraktığı
Gözyaşları gibi düşen omuzlarımla?

Böyle gururlu duruşum incitiyor mu sizi?
Neden kederleniyorsunuz bu kadar?
Biliyorum, çünkü arka bahçemdeki altın madenini
Kazıyormuş gibi gülüyorum.

Beni sözlerinizle vurabilirsiniz,
Gözlerinizle yaralayabilirsiniz beni,
Nefretinizle beni öldürebilirsiniz
Ama hava gibi, su gibi
Ben yine ayağa kalkacağım.

Cazibem dert mi oluyor içinize?
Baldırlarımın birleştiği yerde
Elmaslar varmış gibi dans etmem mi
Şaşırtıyor sizi?

Kulübesinden çıkarak utanan tarihin
Ayağa kalkıyorum
Acıda kök salmış bir geçmişten gelerek
Ayağa kalkıyorum
Yükselen ve uçsuz bucaksız bir kara ummanım ben
Kaynayıp kabarıyorum, dayanıyorum cezirde medde

Korku ve dehşet gecelerini bırakarak geride
Ayağa kalkıyorum
Harikulade aydınlıktaki şafaklara doğru
Ayağa kalkıyorum
Beraberimde atalarımdan yadigar armağanlar
Umudu ve hayaliyim ben kölelerin.
Ayağa kalkıyorum
Ayağa kalkıyorum
Ayağa kalkıyorum.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

28 Ekim 2015 Çarşamba

Kardeş

Bailey için


Kandan kızıl halkalarla ve yalnızlıktan
Sımsıkı sarılmıştık birbirimize ilk kar
Düşmeden önce, bırakmadan önce
Çamurlu ırmaklar bulutlarını bakir
Ormanların üstüne, kara veya mavi
Derili insanoğlu çırçıplak koşmadan
Önce sıcacık kucağına
Belkıs’ın, Havva’nın, Lilith’in.
Ben kızkardeşindim senin.

Birbirine benzemeyenleri kardeş
Kalıbına sokmaya zorladın beni
Hiç borçlanmadıkları, asla
Ödeyemeyecekleri bedelleri dayatarak.

Ölümüne savaştın, yok oluşta gizli
Yeniden doğuşun tohumlarını
Düşünerek. Haklısın belki.

Hatırlayacağım güneyin ormanlarında
Sessiz yürüyüşlerimizi
Alçak sesle uzun
Konuşmalarımızı, büyüklerin
Çokça meraklı kulaklarında sakınarak.

Haklısın belki.
Dehşetin ve kanlı çığlıkların
Toprağından ağır ağır dönüşün
Hızlandırıyor kalbimin atışını.

Yeniden duyuyorum çocuk
Kahkahalarını ve uçuşuyor
Ateşböcekleri, usulca parlıyorlar
Alacakaranlığında Arkansas’ın.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

Gezgin

Sapa yollar ve mazi
Ve bir başına geçen uzun geceler
Gün ışığı ve dalgaları denizin
Ve yıldız ve taş

Yapayalnız ve arkadaşsız
Sığınacak evim bile yok
İşte işkencem benim
Bir başına uzun gecelerim benim


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

Kadın İşi

Çocuklarım var bakılacak
Elbiseler yamalanacak
Yerleri paspaslamalıyım
Sonra çarşıya çıkmalıyım
Kızartmam lazım tavukları
Değiştirmeliyim bebeğin altını
Elime bakan boğazları doyuracağım
Bahçede otları yolacağım
Elbette gömlekler ütülenecek
Yavrulara üst baş giydirilecek
Kamışların hasat zamanı geldi
Temizlemem de gerekli kulübemi
Daha gidip bakacağım hastalara
Pamukları toplayacağım ondan sonra.

Üstüme doğ gün ışığı
Yağ yağmur üstüme
Sakince gel çiy damlası
Alnımı serinlet yine.

Kasırga, al beni buradan
Deli rüzgarlarınla senin
Bırak süzüleyim göklerde
Ve tazeleyeyim kendimi yine.

Sakince dökül kar tanesi
Beyaz, soğuk öpücüklerinle
Ört üzerimi ve bırak
Biraz dinleneyim bu gece.

Ey gün, yağmur, bel vermiş gökler
Dağ, deniz, yaprak ey taş
Ey yıldız ışıltısı, ay parıltısı…
Sizden başka kimim var benim.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

27 Ekim 2015 Salı

Şarkıcı Söylemeyecek Şarkısını

A.L. için


Bütün hayır duaları edildi. Vaat edilmedi,
cinsiyetsizliklerinin ardında
bayağı yalanlarla kanat çırpan
el değmemiş meleklerin bize geleceği. Borazanlar
yüceltmiyor uydurulmuş söylentilerin
kehanetlerini.
Uyumlu sesler yine de
taşlaşmış hançeresinde kalakaldı onun. Keşfedilmemiş
notalar bekliyor suskun dilinde.

Dolgun dudakları
Somurtuyor. Mor gece kuşları
dinlenmek için sokulmuş yanına.
Ağzı mühürlenmiş, sessiz.
Tınılar uzanamıyor bu
kızıla çalan duvarların ardına.
Şarkıcı çok geç, yapayalnız
geldi buraya.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

Yeşil Kart Annesinin Şarkısı

Kolları kocaman üçgenler çiziyor,
Sıkılı duruyor tombul elleri kat kat kalçalarının üstünde
Fasulyeye talim etmekten ve şişkoluktan
Yıllardır işe yaramaz olmuş kemikleri
Gerdanı titriyor, başa kakıla kakıla
Kabak tadı vermiş
Suçlamalardan. Çocukları oyuncak nedir görmemiş
Karanlık eşiklerde, çatı aralarında
Koşturup durmak oyun diye bildikleri,
Başkasının malına hınzırca el uzatmak
Yapıp ettikleri.

Bedenini satamayacak kadar şişman,
Bir işte tutunamayacak kadar öfkeli,
Rüyalarında şans işareti arıyor
Yürüyor çıplak elleriyle
Memurların inlerine
Payına düşen için.
“Sadaka değil bu.
Hakkımı alıyorum.”


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

Yaşam Dersi

İşte ölüyorum bir kez daha.
Çatlıyor damarlarım, uyuyan çocukların
Minicik avuçları gibi
Açılıyor.
Eski mezarların anıları,
Etin çürüyüşü, kurtlanan beden
Alıkoyamıyor beni
Meydan okumaktan. Geçen yıllar
Ve kaçınılmaz bozgunlar
Yaşıyor derin çizgilerinde
Yüzümün.
Gözlerimin ferini alıyorlar, ben
Ölüyorum bir kez daha.
Yaşamayı bu denli sevdiğim için.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

26 Ekim 2015 Pazartesi

Canki Dansı

Omuzlar çökmüş
Ağır yükü altında aşırı dozun.
Eroin tüketmiş her yerini
Sürükleniyor kollar.

O bildik sihri yitip gitmiş,
Erimiş dizkapakları.
Ne eğilebiliyor
Ne de dönebiliyor geriye.

Çürümüş diş etlerinde sallanıyor dişler.
Feri sönmüş, pörtlemiş gözleri
Yüzüyor irin içinde.

Kafa gitmiş,
Silinmiş o eski güzel hedeflerin haritası,
Kölelik yıllarından önceki istikamet
Kaybolmuş iğne izlerinin altında.

Eve giden yollarda
Darmadağın olmuş hayaller,
Gafil korkular
Sarıp kuşatmış onu.
Göğsüne karabasan gibi çöküyor intikam duygusu
Tatlı bir ölüm macerasıdır içindeki.

Daha ne kadar
Dans eder bu canki?


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

Sadece Bir Zaman

Dudaklarında o kaygısız tebessümle
Nasıl da yürürdün
Ne çok severdim söylediklerini dinlemeyi
Ve sevmiştim
Sen yapan ne varsa seni.

Sen benim ilk aşkımdın
Tazeydin baharda şafaklar gibi
Hayalini kurduğum
Her şeydin belki
Dudağına şarkılar getirirdin.

Anılardan söz etmeyi sevmiyorum
Bana göre değil eskiye bağlanıp kalmak
Gözyaşı dökmem
Geçip giden yıllar içen
Ama sorarsan kalbimden geçeni
En değerli mücevherimdin sen benim
Ne çok severdim seni parıldarken görmeyi
Ah ne eşsiz bir kızdın sen.
Ve benimdin, bana aittin.
Bir zaman.
Bir zaman.
Sadece bir zaman.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri

Red

Ey sevilen,
Başka hangi hayatlarda hangi diyarlarda
Görmüş olabilirim
Dudaklarını
Ellerini
O cesur, küstah
Kahkahanı.
Taparcasına seviyorum
Tatlı sınır tanımazlığını.
Tekrar karşılaşacağımız
Kesin mi sanki
Başka dünyaların takvimsiz
Geleceğinde.
Meydan okuyorum bedenimdeki telaşa.
Bana bir daha
Buluşacağımızı vaat etmezsen
Tenezzül etmeyeceğim
Ölmeye de.


Maya Angelou
Kafesteki Kuşun Şarkısı
Türkçesi: Faris Kuseyri