Sayfalar

11 Mart 2016 Cuma

Dökümcü Niko ve Arkadaşları III

Siz bana Dökümcü Niko, diyorsunuz, sizin beni gördüğünüzün dışında
Pek denenmemiş bir duruşum var
Günün “her şey”lerini geçiyorum şimdi, kendime iyilikler söyleyerek
Tane tane başkalıklar bırakarak arkamda
Birinde bir umulmazlık olan, birinde bir kargaşalık sallanan
Başkalıklar bırakıyorum
Ve yürürlükten kalkmış bir sözü tekrarlıyorum: sevin ki her şey iyi olur
Olmuyor, bilmiyorum.

Uzaklar açıklıyorum kendime, ölçüm o uzakların belirsizliğinden
Yakınlar açıklıyorum kendime, ölçümse yenilmek olan her türlü ilişkilerden
Unutulmuş bir acıyım ben, suçu pek kesinleşmemiş
Bir sanığım. Ve bilmem neden
Sırası gelmemiş bir sanığım, o kadar bekledim ki
Beni dinler misiniz., ne iyi., demek istediğim
Sanırım çok önemli.. beni.. pek öyle değil
Değil de... demek istiyorum ki... evet
“Çıt yok” bile değildir, “bir ölü hiç duyamaz”
O bile değildir de
Ya nedir
Onlardır, onların iğrenç ve gereksiz kinleridir. Ve yargıların
İnsanları barındırmayan içinde
Suçluysam da, sanıksam da, sıram hiç gelmeyecektir.

Doğmanın sonu yoktur ve sanık değilimdir
Günün acılarını geçiyorum, kendime iyilikler söyleyerek
Tane tane yenilgiler bırakarak arkamda
Birinde bir Eyüplük olan, birinde bir Salihlik bulunan
Firdevsler bırakıyorum
Ve olması gereken bir şey oluyorum bu yüzden
Direnen, başeğen, tekrar direnen
Biz, yani Dökümcü Niko
Ölümsüzlüğümü tanımlıyorum sizlere
Dünyanın sonsuz ve değişken bütünlüğünden.


Edip Cansever
Çağrılmayan Yakup
Yerçekimli Karanfil

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder