Güneş, sonbahara özgü çekingen ve cüce,
Ve meyveler düşer ağaçlardan.
Sessizlik ses verir mavi mekanlardan
Uzun öğlesonu saatlerinde.
Ölüme ilişkin madenden sesler;
Ve devrilir beyaz bir hayvan.
O kaba türküler esmer kızlardan
Yaprak dökümünde sürüklenip gittiler.
Duyumsar da çılgınlığın tatlı kanatlarını,
Tanrı'nın alnı renkleri düşler.
Gölgeler bir tepede döner ha döner
Çürümenin simsiyah kuşattığı.
Alacakaranlık huzur ve şarap dolu;
Hüzünlü gitarlar su gibi akmakta.
Ve sen geri dönüyorsun sanki rüyada
İçerdeki yumuşak lambaya doğru.
Ve meyveler düşer ağaçlardan.
Sessizlik ses verir mavi mekanlardan
Uzun öğlesonu saatlerinde.
Ölüme ilişkin madenden sesler;
Ve devrilir beyaz bir hayvan.
O kaba türküler esmer kızlardan
Yaprak dökümünde sürüklenip gittiler.
Duyumsar da çılgınlığın tatlı kanatlarını,
Tanrı'nın alnı renkleri düşler.
Gölgeler bir tepede döner ha döner
Çürümenin simsiyah kuşattığı.
Alacakaranlık huzur ve şarap dolu;
Hüzünlü gitarlar su gibi akmakta.
Ve sen geri dönüyorsun sanki rüyada
İçerdeki yumuşak lambaya doğru.
Georg Trakl
Çeviren: Gertrude Durusoy - Ahmet Necdet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder