Sayfalar

24 Eylül 2016 Cumartesi

Kaspar Öldü

vah öldü iyi yürekli kaspar'ımız
kim saklar şimdi yanan bayrağı bulutların saçında
ve kim başkasına kara oyunlar oynar.
kim döndürür kahve değirmenini en eski fıçıda.
kim çıkarır o idilsel geyiği taşlaşmış kese kağıdından.
kim sümkürtür şimdi gemilere şemsiyeler yelmemeler
arıbabalar ozoniğler ve kim çıkarır piramitlerin kılçığını.
vah vah öldü iyi yürekli kaspar'ımız, ilahi kaspar öldü.
önadını söyleyince acısından saman balıkları
yürek paralayan takırtılar çıkarır çan samanlıklarda,
işte ben de inliyorum soyadım kaspar kaspar kaspar.
niçin terk ettin bizi, hangi biçime girdi şimdi
o güzel yüce ruhun, bir yıldız mı oldun yoksa sıcak
burgaçyelde bir su zinciri mi yoksa bir meme mi kara
ışıktan yoksa kayasal yaratığın uluyan trampetinde
içi görünen bir tuğla mı.
şimdi saçımız tırnağımız kuruyor ve yarı yarıya
kömürleşmiş periler odun yığını üstünde.
şimdi gürlüyor güneşin ardında kara kiy yolu ve
kimse kurmuyor artık el arabalarının pusulasıyla tekerini.
kim yapyalnız çıplak ayaklı masada yiyor şimdi
fosforlu sıçanla.
kim kovalıyor şimdi atlan çalmak isteyince sam yeli şeytanı,
kim açıklayacak şimdi bize yıldız monogramlarını.
büstü süsleyecek bütün gerçek soylu kişilerin
kaıninini ama ne avuntudur bu en enfiye bir kurukafa
için.


Hans Arp
Çeviren: Yüksel Pazarkaya

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder