Sayfalar

31 Ekim 2016 Pazartesi

Ayrılık Girdi Araya

Senden ayrıldım sevdiğim
arkamda bıraktım seni
eski bir kilim
yağlı yastıkla
arkamda bıraktım seni
harabe bir kulübede
iki çatlak tava bir sepet
ve paslı kürekle
yakınında köyüm
bataklıkta

Ayrılık girdi araya yarim
ayrılık
son yemeğimi
yabani yerelmalarını getirdiğinde önüme
hüzünlü yüzünle nasıl bakıştı öyle
bir noktaya takılıp kalan gözlerime
elini sallarken
kovalamak için sinekleri
seyrettim
bahçedeki aç köpeği
günün aydınlığıyla daireler çizen
kargaları
leke gibi duran sessiz gözyaşlarını seyrettim
elbisende
arkamda bıraktığımda seni

Bir bilsen
neler söylemek geçmişti içimden
birkaç kuruş bırakmak istedim
sana
söylemek istedim
Manşi Evi ilgililerine
bir iş vermelerini sana
bırakmak istedim
yalnız eski elbisenle sarmasın diye
poşumu bırakmak istedim sana
hiçbirini bunların ama
ne söyledim ne de yaptım
seni öylece arkamda bıraktım

Nisan ortasında
yandı köy
silip süpürecek
taşkın muson rüzgarları
kapı kapı iş aramak sonra
aptallık olacak
yolculuk var kasabaya
umarak
maişetimizi çıkarmayı
ayrılmak zorundayım
çok uzaklarda
yaşamayı umut ederek
sıra sıra dağlar

Ah canım
ayrılık
bu
ayrılık girdi araya


Davud Haydar
Çeviren: Tavus Hüsameddin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder