ikircikli suyun altında parıldıyor taşlar
yakut rengine bulanmış
bulutlar apak yukarda.
yalınayak girmiştim birinde o akışa
o serin
duraksamayan akışa,
çakılları
dalgacıklarını çakılların
titreşen ışık çemberlerini
toplayıp götürdüydüm birinde
artık çıplak ayakla suya giren çocuk değilim
inanmıyorum bu renklere
kutsanmışlığına imrenmiyorum.
topladığım şeyler en üst rafta tozlanıp kuruyor
yazdığım ve unuttuğum sayfalar
ağırlaştıkça ağırlaşıyor,
artık inanmıyorum
oturuyorum dere boyunda öylece,
biliyorum geride kalanın
toplayıp götüremediklerimin
güpgüzel kaldığını,
en güzel şiirleriminse daha yazılmayan şiirim olduğunu
ya da öyle demiştim
yaz gözlenip geçirilirken
zaman ve yıllar eskirken;
hırıltılar indi şarkı söyleyen gırtlağıma
kocadı yakut rengi taşlar toplayan ellerim
işaretleyip duruyor parlaklarım
güvenilmez parlak taşları
yakut rengine bulanmış
bulutlar apak yukarda.
yalınayak girmiştim birinde o akışa
o serin
duraksamayan akışa,
çakılları
dalgacıklarını çakılların
titreşen ışık çemberlerini
toplayıp götürdüydüm birinde
artık çıplak ayakla suya giren çocuk değilim
inanmıyorum bu renklere
kutsanmışlığına imrenmiyorum.
topladığım şeyler en üst rafta tozlanıp kuruyor
yazdığım ve unuttuğum sayfalar
ağırlaştıkça ağırlaşıyor,
artık inanmıyorum
oturuyorum dere boyunda öylece,
biliyorum geride kalanın
toplayıp götüremediklerimin
güpgüzel kaldığını,
en güzel şiirleriminse daha yazılmayan şiirim olduğunu
ya da öyle demiştim
yaz gözlenip geçirilirken
zaman ve yıllar eskirken;
hırıltılar indi şarkı söyleyen gırtlağıma
kocadı yakut rengi taşlar toplayan ellerim
işaretleyip duruyor parlaklarım
güvenilmez parlak taşları
Judith Wright
Çeviren: G. Gencer - N. Ziyalan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder