Bir fil gördüğünü sandı
Duvarda kaval çalan
Yine baktı, anladı ki
Mektupmuş karısından.
"Sonunda anladım." dedi,
"insana hayat zindan."
Yılan gördüğünü sandı
Soru soran Yunanca,
Yine baktı anladı ki
Geçmiş gün, bir de baca.
"Üzüldüğüm şu ki" dedi,
"Yok bende konuşmaca."
Goril gördüğünü sandı
Kahve değirmeniyle
Yine baktı, anladı ki
Hapmış, erimiş bile,
"Bir yutarsam bunu,'' dedi,
"Ey hayat, güle güle."
Martı gördüğünü sandı
Çevresinde lambanın
Yine baktı, anladı ki
Puluymuş geçen ayın,
"Geceler soğuyor," dedi,
"Evine git, donarsın."
Kanıt gördüğünü sandı
Diyor ki: "Papa oldun."
Yine baktı, anladı ki
Bir kalıp renkli sabun.
"Sen görsen bunları," dedi,
"Kırılırdı umudun."
İnek gördüğünü sandı
Rafta, aman ne iyi,
Yine baktı anladı ki
Baldızının yeğeni.
"Evi terk etmezsen," dedi,
"Çağırırım bekçiyi."
Katip gördüğünü sandı
Oturduğu yerde güler,
Yine baktı, anladı ki
Su aygrıymış meğer.
"Yemeğe çağırırsam,'' dedi,
"Ben başlamadan biter."
Fayton gördüğünü sandı
Atları birer karış
Yine baktı, anladı ki
Başsız bir ayıcıkmış.
''Aman zavallıcık" dedi,
"Vah, vah karnı acıkmış."
Kapı gördüğünü sandı
Açılan iki yana
Yine baktı, anladı ki
Dünya binmiş zamana.
"Bu işin esrarı" dedi,
"Gün gibi açık bana."
Duvarda kaval çalan
Yine baktı, anladı ki
Mektupmuş karısından.
"Sonunda anladım." dedi,
"insana hayat zindan."
Yılan gördüğünü sandı
Soru soran Yunanca,
Yine baktı anladı ki
Geçmiş gün, bir de baca.
"Üzüldüğüm şu ki" dedi,
"Yok bende konuşmaca."
Goril gördüğünü sandı
Kahve değirmeniyle
Yine baktı, anladı ki
Hapmış, erimiş bile,
"Bir yutarsam bunu,'' dedi,
"Ey hayat, güle güle."
Martı gördüğünü sandı
Çevresinde lambanın
Yine baktı, anladı ki
Puluymuş geçen ayın,
"Geceler soğuyor," dedi,
"Evine git, donarsın."
Kanıt gördüğünü sandı
Diyor ki: "Papa oldun."
Yine baktı, anladı ki
Bir kalıp renkli sabun.
"Sen görsen bunları," dedi,
"Kırılırdı umudun."
İnek gördüğünü sandı
Rafta, aman ne iyi,
Yine baktı anladı ki
Baldızının yeğeni.
"Evi terk etmezsen," dedi,
"Çağırırım bekçiyi."
Katip gördüğünü sandı
Oturduğu yerde güler,
Yine baktı, anladı ki
Su aygrıymış meğer.
"Yemeğe çağırırsam,'' dedi,
"Ben başlamadan biter."
Fayton gördüğünü sandı
Atları birer karış
Yine baktı, anladı ki
Başsız bir ayıcıkmış.
''Aman zavallıcık" dedi,
"Vah, vah karnı acıkmış."
Kapı gördüğünü sandı
Açılan iki yana
Yine baktı, anladı ki
Dünya binmiş zamana.
"Bu işin esrarı" dedi,
"Gün gibi açık bana."
Lewis Carrol
Çeviren: Ülkü Tamer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder