ısırgan bir yataktır gece
pembedir sanki çıtırdar ellerin
ah nasıl da gülerdi boynuma kenetlenip de
yaktı kavurdu gözü açılmadık yüreği cin
alevdir dolup taşan teknemin fora yelkenlerine
kayalıklar kirecinde tatlı kıyının
diş izleri tuzdaki denizin yakıcıları
göster bana n'olur nerde kırık ayağın
karanlık gözlerinde kafuru kokulan
kana batmış sürüklenmede bir ağıt yorgun argın
ey hınç, anarak güvercinlerin birbirini bildiği
koyver gitsin şu son saatlarımı
içinden çığlıklarda bir ekspresin geçtiği
ne de kocaman oluyor bekleme salonları,
garsonlar davulla duaya çağırıyor sanki
pembedir sanki çıtırdar ellerin
ah nasıl da gülerdi boynuma kenetlenip de
yaktı kavurdu gözü açılmadık yüreği cin
alevdir dolup taşan teknemin fora yelkenlerine
kayalıklar kirecinde tatlı kıyının
diş izleri tuzdaki denizin yakıcıları
göster bana n'olur nerde kırık ayağın
karanlık gözlerinde kafuru kokulan
kana batmış sürüklenmede bir ağıt yorgun argın
ey hınç, anarak güvercinlerin birbirini bildiği
koyver gitsin şu son saatlarımı
içinden çığlıklarda bir ekspresin geçtiği
ne de kocaman oluyor bekleme salonları,
garsonlar davulla duaya çağırıyor sanki
H. Magnus Enzensberger
Çeviren: Mustafa Ziyalan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder