Saydamım ben\ Uzunum bir roman gibi\ Bir hekimle
yoz bir eşeğin bakışı var bende\ Benim ben ak
düğmelerin bu çığı\ Yazlığa çıkan zengin ben\ Seviyorum
mağaraları\ Kısaltılmışları\ Giriyorum içine
duvarların sonra çıkıyorum oradan benim yapan
bunları ben
Ezberden öğrendim coğrafyayı\ Hüsnühatla yazılmış
yetkinlik belgelerim var küşüm etmeyin vardır
mozaikle yazılmış olanları da\ Başardım türkü
Söylemeyi\ Büyücek bir poğaça yaptı anam bana\
Yedim onu aylak aylak dolaşırken
Yaptım dinlence ödevlerimi\ Dalga geçtim sürülerle\ Altından
geçtim manastırın\ O zaman ürperdi keşişlerin
hepsi
Yığını romatizmaların\ Alıyor oduncu beni kuşların
da farelerin de düşmanı bir dişi kara kedi için
Seviyorum emir Fahreddin'in gidişini\ Bir muz gibi
kısacık emir diş bileyen halka da ıssız ıslık halkalarına
da\ Yürüyor\ Çevresini aklaştıra aklaştıra
Yüreğim söndü ki söndü\ Şıppadak sıçrayan atın üstüne
ben değilim\ Yeğniliğinden yapan öyle\ Bıraktım
ağırlığımı serüvenlerime
Kentliler gizliyorlar önlerinde onların büyücek bir sıfır\
Köylü yolcuya ne pusu bu\ Siste örtüyorlar
onu\ bir yılan saklıyorlar ceplerinde de\ Sıfırla sakız
çiziyorlar yanaklarına da
Müşterilerin buyruğuna hazır patlayan bir kahve var
bende\ Yalnız nargile yaşıyor orda ağızda\ Çubuğu
nargilenin pancar gibi kıpkırmızı\ Göz kamaştıran
yıldız\ Öyle uzuk ki buluyor ormanı
Kayıyorum bülbül gibi doğru tan kızıllığına\ Bir elma
bırakıyorum başıma\ Bir ağaç yerine koyuyor koruyucu
beni\ Çekip almıyor ama
Doğruldu bir menekşe\ Tıpış tıpış izledi beni\ Tuttum
yemeğe çağırdım ben de\ Açtım onun için kutsal
kitabı
Beni görmeyi kararlaştıranlar birkaç ince uzun kayığı
ödünç alıyorlar\ İş düşüyor menekşeye\ Taşıyor
konukları çeviklikle dişlerime kadar
yoz bir eşeğin bakışı var bende\ Benim ben ak
düğmelerin bu çığı\ Yazlığa çıkan zengin ben\ Seviyorum
mağaraları\ Kısaltılmışları\ Giriyorum içine
duvarların sonra çıkıyorum oradan benim yapan
bunları ben
Ezberden öğrendim coğrafyayı\ Hüsnühatla yazılmış
yetkinlik belgelerim var küşüm etmeyin vardır
mozaikle yazılmış olanları da\ Başardım türkü
Söylemeyi\ Büyücek bir poğaça yaptı anam bana\
Yedim onu aylak aylak dolaşırken
Yaptım dinlence ödevlerimi\ Dalga geçtim sürülerle\ Altından
geçtim manastırın\ O zaman ürperdi keşişlerin
hepsi
Yığını romatizmaların\ Alıyor oduncu beni kuşların
da farelerin de düşmanı bir dişi kara kedi için
Seviyorum emir Fahreddin'in gidişini\ Bir muz gibi
kısacık emir diş bileyen halka da ıssız ıslık halkalarına
da\ Yürüyor\ Çevresini aklaştıra aklaştıra
Yüreğim söndü ki söndü\ Şıppadak sıçrayan atın üstüne
ben değilim\ Yeğniliğinden yapan öyle\ Bıraktım
ağırlığımı serüvenlerime
Kentliler gizliyorlar önlerinde onların büyücek bir sıfır\
Köylü yolcuya ne pusu bu\ Siste örtüyorlar
onu\ bir yılan saklıyorlar ceplerinde de\ Sıfırla sakız
çiziyorlar yanaklarına da
Müşterilerin buyruğuna hazır patlayan bir kahve var
bende\ Yalnız nargile yaşıyor orda ağızda\ Çubuğu
nargilenin pancar gibi kıpkırmızı\ Göz kamaştıran
yıldız\ Öyle uzuk ki buluyor ormanı
Kayıyorum bülbül gibi doğru tan kızıllığına\ Bir elma
bırakıyorum başıma\ Bir ağaç yerine koyuyor koruyucu
beni\ Çekip almıyor ama
Doğruldu bir menekşe\ Tıpış tıpış izledi beni\ Tuttum
yemeğe çağırdım ben de\ Açtım onun için kutsal
kitabı
Beni görmeyi kararlaştıranlar birkaç ince uzun kayığı
ödünç alıyorlar\ İş düşüyor menekşeye\ Taşıyor
konukları çeviklikle dişlerime kadar
Şevki Ebu Şarka
Çeviren: Nuri Pakdil
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder