Sayfalar

20 Nisan 2017 Perşembe

Yalnızlığım

İttin böylece
Sarı otu kıyılarına ölümümün
Sırlı konuşma gömüt başında
Kabul edilmeyen öyle
Koyu sessizlik

Doğdun öyle
Sessizliğimden
Bir yandan öbür yana usulca geçen
Gecemden geçen adımlardan
Gölgemden dev gibi bir ölü görüntüsü oluşturan hayallerden
Yıldız biçiminde çatlayan bu kötü hamurdan örümcek ağlarıyla

Öyle ordasın ya
Ot bile düşlenmeyen çıplak çöldesin ya
Kendi kendin gibi çıplak aldatılma içindesin ya

Ey düş kırıklığı
Bırak beni
Çok gördü ruhum yüzün
Bırak beni
Uçarılıkla yiyip bitiren günlerimi ey güncel gürültü
Az sonra sesim olarak
Başka insanlar gibi
Başka insanlar gibi içliliğim kuşkularım olarak
Bir amaç olarak bir kör geçiş
Güneşin yolları üstünde
Gülüşüm olarak

Olarak evim
Deliliğim

Ey uyanıklık yok olmaktasın esriklikte
Kurutuyorsun yollarımı
Bırak beni
Adanıyorum insanlara
Bana
Göğsünü açan kartala

Ben kendi ölümümüm


Abdülvahap El-Beyati
Çeviren: Nuri Pakdil

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder