Bilmem hatırlar mısın
ikimiz de çocuktuk,
Coşkun bir sağanak sonrası
Irmak kıyısında oynuyorduk,
Çiğniyordu çıplak ayaklarımız
İnciye benzer yağmur taneciklerini,
Duruyordu telaşlı bulutlar
Türkümüzü dinlemek ister gibi.
"Doğudadır Gökkuşağı." türküsüydü
Senin söylediğin,
Bakıp durmuştun gökkuşağına, gülmüştün
Ve keserek türküyü
"Köprüye benzemiyor mu?" demiştin,
"Göğü bir atlayışta aşan
"Şu uzun, upuzun
"Gökkuşağı?"
"Evet," demiştim ben,
"Gökyüzü köprüsüdür o,
"Cennete giden yolda
"İnsanlara kılavuzluk eden,
"Artık çocuk olmayacağımız
"Başka bir günde
"Seninle birlikte geçeceğiz
"Köprüden"
Otuz yıl geçti aradan
Gene oradayız ama
Ne bulut kalmış, ne gökkuşağı,
Her yanımız güz tarlası,
Gene soruyorsun bana,
"Gökkuşağına benzemiyor mu,
"Şu ırmak üstündeki köprü?"
Cevap yok, el ele geçiyoruz karşıya.
ikimiz de çocuktuk,
Coşkun bir sağanak sonrası
Irmak kıyısında oynuyorduk,
Çiğniyordu çıplak ayaklarımız
İnciye benzer yağmur taneciklerini,
Duruyordu telaşlı bulutlar
Türkümüzü dinlemek ister gibi.
"Doğudadır Gökkuşağı." türküsüydü
Senin söylediğin,
Bakıp durmuştun gökkuşağına, gülmüştün
Ve keserek türküyü
"Köprüye benzemiyor mu?" demiştin,
"Göğü bir atlayışta aşan
"Şu uzun, upuzun
"Gökkuşağı?"
"Evet," demiştim ben,
"Gökyüzü köprüsüdür o,
"Cennete giden yolda
"İnsanlara kılavuzluk eden,
"Artık çocuk olmayacağımız
"Başka bir günde
"Seninle birlikte geçeceğiz
"Köprüden"
Otuz yıl geçti aradan
Gene oradayız ama
Ne bulut kalmış, ne gökkuşağı,
Her yanımız güz tarlası,
Gene soruyorsun bana,
"Gökkuşağına benzemiyor mu,
"Şu ırmak üstündeki köprü?"
Cevap yok, el ele geçiyoruz karşıya.
Li Kwang-T'ien
Çeviren: L. Sami Akalın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder