Vurdum kapıyı, indim bir akşam
Bristol Caddesi'nden aşağı;
Kaldırımlarda ahali baktım,
Tarlada sanki buğday başağı.
Yürürken taşınış dere boyunda
Bir aşk şarkısı duydum ansızın,
Demir köprünün hemen altından;
"Ucu bucağı yoktur sevdanın.
Vazgeçmem senden, vazgeçmem, yarim,
Taa ki geçer de magrip maşrığa,
Tırmanır da Kafdağı'na sular,
Taa ki çıkar da balık kavağa
-Vazgeçmem senden taa ki Okyanus
Kurur, katlanır, konulur rafa;
Dolanır gökte yedişer yıldız
Cıvıl da cıvıl konar Araf'a.
-Yıllar koşacak tavşanlar gibi
Sen varsın mademki kollarımda,
Sen ki çağların gonca baharı.
Dünyaya nasip ilk ve son sevda."
Yazık ki şehrin saatleri hep
Başladı birden çın çın ötmeye:
-Düşme zamanın ağına sakın!
Diş geçirilmez o örümceğe.
-Kabusun budak deliğinde Hak,
Başı kavuksuz, sırtı cübbesiz ...
Gözetler zaman sizi siperden,
"öhö" der, tam öpüşeceksiniz.
"Hayhuydu derken bir de bakarsın,
Kandilinde yağ kalmamış ömrün.
Zaman erecek muradına hoş,
Yarına kalmaz belki de bugün
"Nice yemyeşil bağ bahçe var ki
Üstüne şimdi çullanmakta kar.
Zaman dağıtır bari, halayı;
Ellerde kopar güzelim yaylar.
"Daldır suya ellerini bari,
Bileklerine kadar daldır da!
Gözlerini dik! dik de leğene,
Neydi o, düşün kalan arkanda!
"Buzullar zorlar yük kapısını,
Yatağında iç çekense çöldür;
Çay fincanındaki bir çatlaktan
Öte dünyaya yollar görünür.
"Kuzum gel de bir bak şu aynaya!
Gel şu perişan haline bir bak!
Hayat, Şer değil Hayır; gine de
Sana hiç hayrı dokunmayacak.
"Dur da, camların önünde dur da!..
İki göz iki çeşme dökülen ...
İşin yoksa sen kötrüm komşunun
Gönlünü al bu kötrüm gönüllen."
Geç - ti, geçtiydi akşam suları,
Gitti aşıklar gittiydi bir bir;
Sustu saatler durduydu çın çın;
Akar da akar akardı nehir.
W. H. Auden
Çeviren: Can Yücel
Bristol Caddesi'nden aşağı;
Kaldırımlarda ahali baktım,
Tarlada sanki buğday başağı.
Yürürken taşınış dere boyunda
Bir aşk şarkısı duydum ansızın,
Demir köprünün hemen altından;
"Ucu bucağı yoktur sevdanın.
Vazgeçmem senden, vazgeçmem, yarim,
Taa ki geçer de magrip maşrığa,
Tırmanır da Kafdağı'na sular,
Taa ki çıkar da balık kavağa
-Vazgeçmem senden taa ki Okyanus
Kurur, katlanır, konulur rafa;
Dolanır gökte yedişer yıldız
Cıvıl da cıvıl konar Araf'a.
-Yıllar koşacak tavşanlar gibi
Sen varsın mademki kollarımda,
Sen ki çağların gonca baharı.
Dünyaya nasip ilk ve son sevda."
Yazık ki şehrin saatleri hep
Başladı birden çın çın ötmeye:
-Düşme zamanın ağına sakın!
Diş geçirilmez o örümceğe.
-Kabusun budak deliğinde Hak,
Başı kavuksuz, sırtı cübbesiz ...
Gözetler zaman sizi siperden,
"öhö" der, tam öpüşeceksiniz.
"Hayhuydu derken bir de bakarsın,
Kandilinde yağ kalmamış ömrün.
Zaman erecek muradına hoş,
Yarına kalmaz belki de bugün
"Nice yemyeşil bağ bahçe var ki
Üstüne şimdi çullanmakta kar.
Zaman dağıtır bari, halayı;
Ellerde kopar güzelim yaylar.
"Daldır suya ellerini bari,
Bileklerine kadar daldır da!
Gözlerini dik! dik de leğene,
Neydi o, düşün kalan arkanda!
"Buzullar zorlar yük kapısını,
Yatağında iç çekense çöldür;
Çay fincanındaki bir çatlaktan
Öte dünyaya yollar görünür.
"Kuzum gel de bir bak şu aynaya!
Gel şu perişan haline bir bak!
Hayat, Şer değil Hayır; gine de
Sana hiç hayrı dokunmayacak.
"Dur da, camların önünde dur da!..
İki göz iki çeşme dökülen ...
İşin yoksa sen kötrüm komşunun
Gönlünü al bu kötrüm gönüllen."
Geç - ti, geçtiydi akşam suları,
Gitti aşıklar gittiydi bir bir;
Sustu saatler durduydu çın çın;
Akar da akar akardı nehir.
W. H. Auden
Çeviren: Can Yücel
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder