Sayfalar

4 Ağustos 2017 Cuma

Gerçek

Duvarlar değil, gölgeler boğuyor kalbimi; nedir bu
gölgelerde gülümseyen? Hangi yalnızlık bu çırpınan
aysız acısıyla kollarının ve bitmeyen çığlıklarını
geceye çarpan? Kim bu gizlice şakıyan yapraklar içinde?
Kuşlar mı? Sanmam, bir anısıdır kuşların belki. Nesin sen
bir yankıdan başka, bir yankı ancak, dağınık tüyler,
bir yığın döküntü elimde kalan? Sevgiliyi öpmek değildir
külleri öpmek. Ve kurumuş bir dalı kemirmek
o kadar uzaktır ki ışıyan bu dudakları
yükseldikçe parıltısına parıltı katan şu fildişi göğse
dayamaktan. Güneş, ey göz kamaştıran güneş!

Bir yana bırakılır giysiler - hışırtılı, işe yaramaz
kalıntıları şehrin. Gövde pırıl pırıl uzanır,
çıplak, akan suları gibi bir kaynağın,
dönencelerde yanan dalların arasında
kendini duyuruşu gibi ekvatordan fışkıran hayatın.

İç; tüket o güçlü ateşini öğle vaktinin -
ışıklarını doruklara salıp tam bir esriklik içinde
seni tutuşturan ve eriten. Ey güzel, hayatı sürdüren ölüm,
közleri günün! Hayatına alevlerle son veren balta
girmemiş orman!


Vicente Aleixandre
Çeviren: Cevat Çapan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder