Uzun yolunda Gine'nin
Ölüm sırtlamış seni
Dallara bak, ağaçlara, ormana
Kulak ver, nasıl esiyor rüzgar
saçlarında sonsuz gecenin.
Uzun yolunda Gine'nin
Ataların bekliyor seni
Bekliyor yol boyunca
Konuşuyorlar
Derelerde bir şakırtı
kemik boncuklar gibi.
Uzun yolunda Gine'nin
Törenlerle karşılamayacak seni kimse
Kara adamların kara ülkesinde:
Kuş seslerinin yırttığı göğün altında
Su gözünün başında
çürüyen ışığa açılıyor ağaçların kirpikleri,
Sessiz bir köy bekliyor seni
Kulübesi bekliyor atalarının, kara bir taş,
başını o taşa koyup dinleneceksin.
Ölüm sırtlamış seni
Dallara bak, ağaçlara, ormana
Kulak ver, nasıl esiyor rüzgar
saçlarında sonsuz gecenin.
Uzun yolunda Gine'nin
Ataların bekliyor seni
Bekliyor yol boyunca
Konuşuyorlar
Derelerde bir şakırtı
kemik boncuklar gibi.
Uzun yolunda Gine'nin
Törenlerle karşılamayacak seni kimse
Kara adamların kara ülkesinde:
Kuş seslerinin yırttığı göğün altında
Su gözünün başında
çürüyen ışığa açılıyor ağaçların kirpikleri,
Sessiz bir köy bekliyor seni
Kulübesi bekliyor atalarının, kara bir taş,
başını o taşa koyup dinleneceksin.
Jacques Roumain
Çeviren: Ülkü Tamer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder