Şu izbe köşelerden birinde
Ufacık bir kulübe var
İçinde kemik yüzlü batık gözlü
İhtiyar adamcağızın biri yaşar.
Kıpırdadığı yok, hep öyle yarı uykulu
Ne gecesi kalmış artık ne gündüzü
Ve öyle bitkin öyle bitkin ki
Böğürtüye benzeyen öksürüğü ...
Yüzünde soğuk bir gülümseme
Arada bir mırıldanır durur
Çiğner de çiğner bir kemik parçasını
Takır da takır - tukur
Çiğnediği beyaz bir kemik parçası
Ya... bir takırtı, kuru tukurtu...
Gönlünde yıllarca önce ölen
İlk sevgilisinin kemiği bu.
Sonra bakarsın bir şeyler sayıyor
O titrek parmaklarıyla
Hani sonradan kuyusunu kazan
Dostlarının sayısı mı bu?.. Yoksa
Sevip sevip de bir el sıkarak
Ayrıldıklarının sayısı mı?
Yoksa uzak düştüğü yuvasının
Buraya kaç günlük yol ettiği mi?
Ve gün olur bana der ki
Şu göğe bak da ne var ne yok söyle
Hiiç, derim; ne olacak, bir şey yok.
Tamam der; boş, yüzünde bir gülümseme
Ufacık bir kulübe var
İçinde kemik yüzlü batık gözlü
İhtiyar adamcağızın biri yaşar.
Kıpırdadığı yok, hep öyle yarı uykulu
Ne gecesi kalmış artık ne gündüzü
Ve öyle bitkin öyle bitkin ki
Böğürtüye benzeyen öksürüğü ...
Yüzünde soğuk bir gülümseme
Arada bir mırıldanır durur
Çiğner de çiğner bir kemik parçasını
Takır da takır - tukur
Çiğnediği beyaz bir kemik parçası
Ya... bir takırtı, kuru tukurtu...
Gönlünde yıllarca önce ölen
İlk sevgilisinin kemiği bu.
Sonra bakarsın bir şeyler sayıyor
O titrek parmaklarıyla
Hani sonradan kuyusunu kazan
Dostlarının sayısı mı bu?.. Yoksa
Sevip sevip de bir el sıkarak
Ayrıldıklarının sayısı mı?
Yoksa uzak düştüğü yuvasının
Buraya kaç günlük yol ettiği mi?
Ve gün olur bana der ki
Şu göğe bak da ne var ne yok söyle
Hiiç, derim; ne olacak, bir şey yok.
Tamam der; boş, yüzünde bir gülümseme
Kitahara Hakushu
Çeviren: L. Sami Akalın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder